Quantcast
Channel: Girişim Haber - İnovasyon
Viewing all 47 articles
Browse latest View live

"İşte BU", Teknolojik Yenilikçi İş Fikirlerini Ödüllendiriyor!

$
0
0

Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi,  ‘İşte BU 2013 Öğrenci Proje Yarışması’ başvuruları başladı.

Yarışma, yenilikçi iş fikirlerini ticari anlamda uygulanabilir bir işe dönüştürme konusunda öğrencilerin deneyim kazanmalarını desteklemeyi ve ödüle değer bulunan projelerin verilecek desteklerle teknoloji tabanlı yenilikçi bir işe dönüşmesine ön ayak olmayı hedefliyor.

Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ev sahipliğinde, Elginkan Vakfı, Bosch, ve Airties ana sponsorluğunda, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği-BÜMED, KOSGEB BÜ-TEKMER, Ar-Ge Mühendisleri Derneği, Ankara Patent Ofisi, Alesta, Xerox, HayalEt, Argela, IBM, Üniversite Medya, ve Radyo Boğaziçi sponsorluğunda düzenlenen ve Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer  Ofisi tarafından yürütülen “İşteBU”  öğrenci proje yarışmasının 6.kez düzenleniyor. Bu yıla kadar Yeni Düşler Yenilikçi Düşünceler adı ile düzenlene yarışma bu yıldan itibaren işteBU adını aldı.

İşteBU 2013 Öğrenci Proje Yarışması teknoloji tabanlı, ürün veya hizmete dönüştürülebilir, yenilikçi iş fikirlerini ortaya çıkartarak  ödüllendirecek.  Bu kapsamda, yarışmaya katılacak projelerin tamamen yeni bir teknolojiyi veya mevcut bir teknolojinin yeni bir alana uygulanmasını veya mevcut bir teknolojinin geliştirilmiş bir uygulamasını içermesi ve ticari başarı şansına sahip olması şartı aranıyor.

Yarışmaya 30 Ağustos 2013 tarihine dek online başvuru ile katılım mümkün.  Katılım ve başvuru koşulları yarışmanın istebu.org/2013/ sitesinde  yer alıyor.

İşte BU 2013 Öğrenci Proje Yarışması kapsamında verilecek ödüller ise şöyle :

Elginkan Vakfı Ödülleri

Birincilik Ödülü - 30.000 TL,   İkincilik Ödülü - 20.000 TL

Bosch, Otomotiv Ödülü

Ödül Tutarı - 15.000 TL

Airties, Network Sistemleri Ödülü

Ödül Tutarı - 5.000 TL

iPro Teşvik Ödülü

Ödül Tutarı – 2.500 TL

Alesta Yatırım Desteği

ALESTA uygun gördüğü bir projeye  100.000 TL’ye kadar yatırım desteği verecek.

Ankara Patent Ofisi Desteği

Yarışmada dereceye giren projelerden patent başvurusunda bulunacak olanlara ANKARA PATENT OFİSİ tarafından patent başvurusu hazırlama desteği verilecek.

Argela Mentorluk Desteği

Değerlendirme Kurulu tarafından uygun görülen yazılım geliştirme projelerine ARGELA tarafından üç ay süreyle inkübasyon ve mentorluk desteği ile yazılım geliştirme araçlarından ücretsiz yararlanma imkanı verilecek

Bu Hayalet Kuluçka Merkezi Desteği

Yarışmada dereceye giren proje gruplarına BU HAYALET Kuluçka Merkezinin sağladığı desteklerden, şartları yerine getirmeleri kaydıyla, yaralanma imkanı verilecek.

IBM Danışmanlık Desteği

Değerlendirme Kurulu tarafından uygun görülen yazılım geliştirme projelerine IBM tarafından üç ay süreyle inkübasyon ve mentorluk desteği ile yazılım geliştirme araçlarından ücretsiz yararlanma imkanı verilecek.

iPro  Yatırım Desteği

iPro  uygun gördüğü bir projeye  25.000 TL’ye kadar yatırım desteği verecektir.

KOSGEB Desteği

Yarışmada dereceye giren projeler ayrıca, şirket kurarak iş fikirlerini hayata geçirmek amacıyla Boğaziçi Üniversitesi KOSGEB/TEKMER'de ofis alanına ve KOSGEB tarafından sağlanan diğer Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Desteklerine başvurma hakkına sahip olacak.

Detaylı bilgi için www.istebu.org sitesini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi teknoloji girişimleri ile ilgilenen girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!


Elmayı Güldüren Girişimci Satışlarını Katlamayı Başardı!

$
0
0

Vişne, kiraz ve elma üretimiyle ünlü Sultandağı'nda firmalar, satışları artırıp tüketicilerin dikkatini çekebilmek amacıyla çeşitli yöntemlere başvuruyor.

Yılda yaklaşık 10 bin ton elmanın piyasaya sürüldüğü ilçede bir firma, kırmızı renkli elmalara ''gülen yüz'' simgesi yerleştirdi. Özellikle çocukların ilgisini çeken ''gülen yüzlü elmalar'', alışveriş merkezlerinden yoğun siparişler alıyor.

Firma sorumlusu Mehmet Top, elma satışlarını artırabilmek için çeşitli yöntemlere başvurduklarını ve özellikle çocuklu ailelerin ilgisini çeken gülen yüzlü elmaları piyasaya sürdüklerini söyledi.

Bu elmaları, alışveriş merkezlerinin isteği üzerine yetiştirdiklerini belirten Top, şöyle konuştu:

''Gülen yüzlü elmalar, satışlarımızı artırdı. Özellikle alışveriş merkezlerinden yoğun siparişler geliyor. Alışveriş merkezlerinin manav reyonlarında gülen yüzlü elmaların bir albenisi, cazibesi oluyor. Ailece gidildiğinde çocukların yanı sıra biz bile 'Bu nasıl bir elmadır?' deyip alabiliyoruz. Elmaların üzerine yaptığımız 'gülen yüz' uygulamasında elmanın fiyatı değişmiyor. Fiyatları, elmanın kalitesine göre belirliyoruz.''

''Gülen Yüzlü Elma'' Nasıl Yapılıyor?

Gülen yüzlü elma yapımına ilişkin bilgi veren firma sahibi Mehmet Top, elmalar henüz olgunlaşmamışken kadın işçiler tarafından bir haftada ''gülen yüz'' simgelerinin ürünlere yapıştırıldığını, meyve olgunlaştıktan sonra da şeklinin açıkça görülebildiğini bildirdi.

Top, istenen bir isim ya da şekli elmalara uygulamanın mümkün olabildiğine işaret ederek, bu sayede elmaların daha çok dikkati çektiğini kaydetti.

Soğuk hava deposunda beklettikleri gülen yüzlü elmaları, siparişler üzerine müşterilere gönderdiklerini ifade eden Top, ellerinde az sayıda gülen yüzlü elma kaldığını ve yeniden üretmeyi planladıklarını sözlerine ekledi.

Bu başarı getiren ilginç inovasyon fikri için girişimci Mehmet Top'u tebrik ediyor, Haber7 kaynaklı alıntı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

16 Yaşındaki Elif Bilgin, Google Bilim Fuarı'nda Oylarınızı Bekliyor!

$
0
0

Türkiye’den Elif Bilgin’in (16) binlerce proje arasından sıyrılarak 15 Global Finalist’ten biri olmaya hak kazandığı Google Bilim Fuarı’nda (Google Science Fair) birinciyi belirleyecek online halk oylaması başladı.

İstanbul’da yaşayan 16 yaşındaki Elif, 2 yıl boyunca muz kabuğundan biyoplastik üretmek için çalıştı. Tam 10 farklı yöntemi başarısız olsa da yılmayan Elif son iki denemesinde amacına ulaştı ve elektrik yalıtımında kullanılabilecek malzemeyi muz kabuğundan üretmeyi başardı.

Muz kabuklarının biyoplastik üretiminde kullanılması” fikrine dayanan çalışmasıyla hem finale kalan hem de 50 bin $ lık Scientific American “Science in Action” jüri özel ödülünün sahibi olan lise öğrencisiElif Bilgin, şimdi Türkiye’den ve dünyadan alacağı oylarla Büyük Ödül için yarışıyor.

Jürinin aylar süren titiz değerlendirmesinin ardından gelinen son aşama olan “Büyük Ödül”ün sahibi olacak proje 30 Ağustos tarihine kadar devam edecek online halk oylaması ile belirlenecek. Finale kalan genç bilim insanları, 23 Eylül’de kutlamalar ve büyük ödül için Google’ın Kaliforniya’daki merkezinde buluşacak.

Büyük ödülü kazanan öğrenci 10 günlük Galapagos Adaları gezisinin yanı sıra LEGO, CERN veya GOOGLE’a ziyareti de içeren çok çeşitli armağanların da sahibi olacak. Final galası 23 Eylül’de yarışmanın web sitesinden, Google+ sayfasından ve Youtube kanalından izlenebilecek.

Sizde Oyunuzu Kullanın!

İnovasyon kategorisindeki projesiyle finale kalan Elif Bilgin’i oylarıyla desteklemek isteyen okurlarımızın www.googlesciencefair.com adresine giderek adının bulunduğu kutudaki “Vote” alanına tıklaması yeterli.

Ülkemizi ve gençliğimizin inovasyon gücünüGoogle Bilim Fuarı'nda başarıyla temsil eden Elif'den desteğinizi esirgemeyin.

Elif Bilgin'i ve bu başarı sürecinde katkı sağlayan herkesi tebrik ediyor, haberimizi genç öğrencilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İdris Cin / Girişim Haber

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Bu Global İnovasyon Ödülü İlk Kez Bir Türk Firmanın Oldu!

$
0
0

'Güneş enerjisi sektörünün Oscarı' olarak kabul edilen 'Intersolar Innovation Awarrd 2013' ödülünü 'Solar Thermal Technologies' klasmanında Kayseri'de güneş enerjileri alanında üretim yapan Ezinç aldı. Şirket, bu ödülü alan ilk Türk firması oldu.

Dünyanın en büyük Güneş Enerjisi Konferans ve Ticaret Fuarı olan Intersolar Europa kapsamında düzenlenen ’Intersolar Innovation Awards’ töreni Almanya’nın Münih kentinde düzenlendi.

101 aday arasından seçilen 7 finalist aday, 15’er dakikalık sunumlarda jüriye ve izleyicilere ürünlerinin innovatif özelliklerini anlattı. Günün sonunda Avrupanın tanınmış güneş enerjisi otorite isimlerinden oluşan jüri ödül sahibini açıklandı.

İlk Türk Firması

Kayserili Ezinç, kuruluşunun 30’uncu yılını kutladığı 2013 yılında inovasyon ödülünü ’Nanasol’ ürünü ile aldı. Törende ödülü Ezinç A.Ş. adına Genel Müdür  Hakan Alaş ile Dış Ticaret Sorumlusu  Fatih İçik birlikte aldılar. Nanosol’un, son kullanıcının kolayca kurup çalıştırabileceği, pratik, ekonomik ve portatif güneş enerjili su ısıtma sistemi olduğunu belirten Ezinç A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ezinç, bu ödülü alan ilk Türk firması olduklarını belirterek, şöyle dedi:

"Günümüzde işletmelerin yenilik yapmadan rekabetçi üstünlüklerini, pazar paylarını ve kârlılıklarını koruyabilmeleri mümkün gözükmemektedir bu bağlamda AR&GE ve inovasyon kurumların en hayati yapı taşlarından biri haline gelmiştir.

Hızla değişen çevre şartları karşısında ayakta kalabilmek ve yarışta bir adım önde olabilmek için inovasyonu, kurumların belkemiği olarak konumlandırmak gerekmektedir. Biz uzun vadeli büyümemizi teknolojiye ve AR-GE’ye yaptığımız yatırımlara dayandırarak ’Sürekli yenilikçilik’ vizyonuyla ulusal ve uluslararası piyasalardaki pazar payımızı artırmayı hedeflemekteyiz. Aldığımız Dünya çapındaki bu ödül bize doğru yolda emin adımlarla ilerlemekte olduğumuzu göstermektedir."

Ezinç Güneş Enerjisi hakkında daha fazla bilgi için www.ezinc.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Ezinç firmasını ve çalışanlarını tebrik ediyor, DHA kaynaklı alıntı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

TÜBİTAK'tan Yeni Fikirlere ve Ürünlere 200 Bin TL Destek!

$
0
0

TÜBİTAK, 1005 Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı ile yeni fikirlerinize ve ürünlerinize 200 Bin TL'ye kadar destek sağlıyor.

Bu program ile; ülkemizde ihtiyaç duyulan, teknolojik dışa bağımlılığımızı azaltacak ve/veya ülkemizin rekabet gücünü artıracak ulusal/uluslararası yeni bir ürün/süreç/yöntem/model geliştirme amacına yönelik uygulamalı araştırma ve/veya deneysel geliştirme projelerinin desteklenmesi amaçlanıyor.

Proje süresi en fazla 18 ay olup, 2013 yılı için, proje destek üst limiti (Burs dahil, Proje Teşvik İkramiyesi (PTİ)*, Kurum hissesi ve yurtdışı araştırmacı giderleri hariç) 200.000 TL. İstenen burs miktarlarının toplamı aylık 3.000 TL’den fazla olamıyor. Makine-teçhizat taleplerinin toplam bütçe ile dengeli olması gözetiliyor ve altyapı oluşturmaya yönelik olan projeler desteklenmiyor. ( * Bu program kapsamında, koşullu olarak PTİ ödemesi yapılmakta. Ayrıntılı bilgi için tıklayınız. )

Fikrî ve Sınaî Mülkiyet Hakları

Proje yürütücüsü, üçüncü kişi/kişilere ait fikri ve sınai mülkiyet haklarının proje önerisine konu olup olmadığını, proje önerisini sunmadan önce araştırmak ve araştırma sonuçlarını sunmak zorunda.

Üçüncü kişi/kişilere ait fikri ve sınai mülkiyet haklarının proje önerisine konu olması durumunda;
           a) Proje yürütücüsü, projenin üçüncü kişilerin fikri ve sınai haklarına tecavüz oluşturmadığını taahhüt eder ve varsa ilgili lisans, devir vb. anlaşma metinlerini ibraz ediyor.
           b) TÜBİTAK’ın üçüncü kişilerin fikri ve sınai mülkiyet hakkı ihlali iddiasıyla herhangi bir hukuki muameleye muhatap kalması, TÜBİTAK’a bir uyarı, idari bir ceza ve/veya herhangi bir müeyyide uygulanması ve/veya uygulanacağının bildirilmesi durumunda proje yürütücüsü TÜBİTAK’ın yanında müdahale ederek sorumluluğu üstlenmekle yükümlü.

Proje yürütücüsünün kusur ve/veya ihmali nedeniyle üçüncü kişilere ait fikri ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin ihlallerin tespit edilmesi durumunda Yönetmelik, Araştırma Projelerinde Uygulanacak İdari ve Mali Esaslar ve ilgili mevzuat hükümleri uygulanıyor. Başvuru yapılan proje konusuyla ilgili olarak ulusal/uluslararası patent/faydalı model/tescil alınıp alınmadığına dair taramalar aşağıda örneği verilen bazı internet sayfalarından (Örneğin: www.tpe.gov.tr, tr.espacenet.com, www.epo.org) yapılabilir.

Başvuru Tarihleri

Senede 2 dönem başvuru alınan destek programının, 2013 yılı 2. dönem başvuruları için son tarihler şöyle;

  • Online Başvuru: 6 Eylül 2013
  • Basılı Kopya ile Başvuru: 13 Eylül 2013

Programa Kimler Başvurabilir sayfasından kriterlerinizin uygunluğunu kontrol etmenizi tavsiye ediyoruz.

Başvuru Değerlendirme Süreci

Proje önerilerinin değerlendirme süresi, son başvuru tarihinden itibaren yaklaşık 4 ay. Bu süreçte, proje önerileri önce Araştırma Destek Programları Başkanlığı daha sonra ilgili Araştırma Destek Grupları tarafından ön incelemeden geçirilmekte, belirtilen kriterlere ve formata uygun olan projeler ilgili Araştırma Destek Grupları tarafından oluşturulan panellerde değerlendirilmekte ve desteklenmesine karar verilen projeler TÜBİTAK internet sayfasından ilan edilmekte. Süreç şeması için tıklayınız.

1005 - Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı hakkında çok daha fazla bilgi için TÜBİTAK sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Unutmayın, başvurular Eylül'ün ilk haftasında bitiyor.

Haberimizi girişimci, araştırmacı ve bursiyerler başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İdris Cin / Girişim Haber

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Vee.. Google'un Global Bilim Yarışmasında Elif Bilgin Birinci Oldu!

$
0
0

Türkiye’den Elif Bilgin (16) binlerce proje arasından sıyrılarak dünyanın en büyük online bilim fuarı olan Google Bilim Fuarı’nda (Google Science Fair) halk oylamasında birinci oldu. 1-30 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen halk oylamasında birinci olan Bilgin, 10 günlük Galapagos Adaları gezisinin yanı sıra LEGO, CERN ve Google ziyaretleri gibi çeşitli ödüllerin de sahibi oldu.

Muz kabuklarının biyoplastik üretiminde kullanılması” fikrine dayanan projesiyle hem Google Bilim Fuarı’nda finale kalan hem de jüri özel ödülünü kazanan lise öğrencisi  Elif Bilgin, 1-30 Ağustos arasında gerçekleşen online halk oylamasında aldığı oylarla Büyük Ödül’ün sahibi oldu.

İnovasyon kategorisindeki projesiyle birinci seçilen Elif Bilgin, 10 günlük Galapagos Adaları gezisinin yanı sıra LEGO, CERN veya GOOGLE’a ziyareti de içeren çok çeşitli armağanların sahibi oldu.

Şimdi Gözler 23 Eylül'de Google’ın Kaliforniya Merkezinde

Google’ın Kaliforniya’daki merkezinde gerçekleşecek ödül töreninde jüri oylaması ile belirlenen birinciler açıklanacak. Bu oylamada da Elif Bilgin'e başarılar diliyoruz. 23 Eylül’de ki ödül töreni ve final galası yarışmanın web sitesinden  (www.googlesciencefair.com), Google+ sayfasından ve Youtube kanalından izlenebilecek.

Elif'in halk oylamasında birinci olmasına sebep olan buluşuna ve diğer detaylara bu haberimizden ulaşabilirsiniz.

Bir ay önce, Google'un dünya çapında düzenlediği Google Bilim yarışımasında finale kalan Elin Bilgin'in haberini yayınlamış ve siz değerli okurlarımızdan oy vermenizi talep etmiştik. Bu haberimiz kısa süre içerisinde onbinlerce okurumuza ve ciddi paylaşım rakamlarına ulaştı. Haberimizi okuyup milli bir duruş sergileyen ve bu birincilikte oylarıyla emeği olan tüm okurlarımıza teşekkür ediyoruz.

Ve tabiki; Buluşuyla global alanda çok değerli bir ödül kazanan Elif Bilgin kardeşimizi tebrik ediyoruz. Kendisi sadece bu genç yaşında büyük ve global bir başarı kazanmadı, aynı zamanda geçlerimize istedikleri zaman neler yapabileceğini gösterdi ve gençliğimizin inovatif yaklaşım gücünütüm dünyaya bir kez daha gösterdi. Teşekkürler Elif!

Haberimizi tüm genç okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İdris Cin / Girişim Haber

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Huzurlarınızda TÜBİTAK'ın 50 Yıllık Öyküsü! [İnfoGrafik]

$
0
0

1963 yılında kurulan ve Türkiye’nin bilim, teknoloji ve yenilik alanındaki çalışmalarına yön veren TÜBİTAK, 50 yıl boyunca birçok ilke ve önemli başarılara imza attı.

24 Temmuz 1963 tarihinde genç bilim insanlarını destekleme amacıyla dönemin önde gelen bilim insanları Prof. Dr. Bahattin Baysal, Prof. Dr. Erdal İnönü, Prof. Dr. Cengiz Uluçay ve Sami Küçük tarafından kurulan TÜBİTAK, yarım asrı geride bıraktı. Dergi ve kitapları ile bilim meraklılarına yeni kapılar açan TÜBİTAK, bilim insanlarına, özel sektöre ve araştırmacılara Ar-Ge ve yenilik alanında önemli destekler sunarken, Uluslararası Bilim Olimpiyatları’na hazırlanan ve kazandıkları madalyalarla ülkemize gurur yaşatan öğrencileri destekliyor.

Bilimsel araştırmaların merkezi haline gelen Marmara Araştırma Merkezi (MAM) gibi önemli merkez ve enstitüleri faaliyete geçirerek, bilim ve teknolojide rehber ve öncü bir kurum haline geldi.

Uzaya uydular fırlatan, araştırma gemisini denize indiren, savunma sanayiinde dünyada sayılı ülkelerin sahip olduğu teknolojileri TSK’nın hizmetine sunan, hayatın her alanında ihtiyaç duyulan kritik projeleri hayata geçiren TÜBİTAK, sahip olduğu birikim ve tecrübe ile ülkemizin geleceğine ışık tutmaya devam ediyor.

TÜBİTAK 50 Yılın Kronolojisi

1963:TÜBİTAK, genç bilim insanlarını destekleme misyonuyla, dönemin önde gelen bilim insanlarını Prof. Dr. Bahattin Baysal, Prof. Dr. Erdal İnönü, Prof. Dr. Cengiz Uluçay ve Sami Küçük tarafından kuruldu.

İlk TÜBİTAK Bilim Kurulu, dönemin önde gelen bilim İnsanları,

  • Ord. Prof. Dr. Cahit Arf
  • Ord. Prof. Dr. Ratıp Berker 
  • Prof. Dr. Hikmet Binark 
  • Prof. Dr. Mecit Çağatay 
  • Prof. Dr. Reşat Garan
  • Prof. Dr. Feza Gürsey 
  • Doç Dr. Orhan Işık 
  • Prof. Dr. Mustafa İnan 
  • Prof. Dr. Erdal İnönü 
  • Prof. Dr. Nimet Özdaş 
  • Prof. Dr. Atıf Şengün 
  • Dr. İhsan Topaloğlu’ndan oluşuyordu.

1966: TÜBİTAK’ın ilk Bilim Ödülleri Kimya dalında Prof. Dr. Talat Erben ve Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’na verildi.

1967:Bilim ve Teknik dergisi yayın hayatına başladı.

1968: Liselerarası Proje Yarışmaları ilk kez Fizik ve Biyoloji dallarında düzenlendi.

1969:İlk Hizmet ve Teşvik ödülleri sahiplerini buldu. Hizmet ödülünü Tarım ve Ormancılık dalında Y. Müh. Zihni derin, Teşvik Ödülünü mühendislik dalında Dr. Yük. Müh. Mehmetçik Bayazıt kazandılar.

1972: Marmara Araştırma Merkezi (MAM), Gebze'de Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsü adıyla kuruldu.

    • Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü’nün (UEKAE) temelleri, Ankara’da Elektronik Araştırma Ünitesi’nin Gebze’de bulunan Marmara Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Enstitüsü’ne (bugünkü adıyla Marmara Araştırma Merkezi) bağlanması ile atıldı.

    1975: 1974’teki  Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında ülkemizin karşı karşıya kaldığı ambargonun bir sonucu olarak, TÜBİTAK milli çevrimiçi (online) kripto cihazının geliştirebileceğini raporladı ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bu doğrultuda yapılacak çalışmaları destekleme kararı aldı.

    1976:TÜBİTAKtarafından yayınlanan ilk Türkçe bilim dergisi Doğa yayın hayatına başladı.

    • MİLON-1 adı verilen ilk milli kripto cihazı üretildi ve TSK mensuplarına prototipin tanıtımı başarı ile yapıldı. Bu tarihi çalışma, Genelkurmay Muharebe ve Elektronik Bilgi Sistemleri Başkanı’nın imzasıyla yazılı olarak ödüllendirildi.

    1978: Uluslararası Bilim Olimpiyatlarına ilk kez Matematik, Fizik ve Kimya dallarında katıldı.

    1983:Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) kuruldu ve Kurul’un sekretarya görevi TÜBİTAK’a verildi. BTYK toplantısı 1989 yılında Başbakanlıkta yapıldı.

    • Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE) kuruldu
    • “Türk Bilim Politikası: 1983-2003” dokümanını hazırlama görevi ile TÜBİTAK Türkiye’nin bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesinde hükümete yardımcı olma sorumluluğunu ilk kez üstlendi.

    1984:Uzay teknolojileri Araştırma Enstitüsü (UZAY) Ankara’da Elektronik Araştırma Geliştirme Enstitüsü adıyla kuruldu.

    1986: Ulusal Metoroloji Enstitüsü (UME), kuruldu.

    1987: Türkiye’nin ilk sayısal deprem kayıt cihazı MİDAS üretilerek ilk yerli deprem kayıt istasyonu olarak işletilmeye başlandı.

    1992: Erzincan depremi ardından bölgeye kurulan 10 istasyonluk mobil deprem gözlem ağı ile Türkiye’nin ilk artçı deprem çalışması gerçekleştirildi.

    1995:Özel sektörün Ar-Ge yenilik faaliyetlerini desteklemek üzere Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) kuruldu.

    • TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG) kuruldu.

    1996: Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü (TBAE) kuruldu.

    • Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM), eğitim ve araştırmadaki sorunların ülke genelinde çözümüne yardımcı olacak ve Türkiye araştırma dünyasını geleceğin elektronik ortamına hazırlayıp taşıyacak bir altyapıyı kurmak üzere kuruldu.
    • Bursa Test ve Analiz Laboratuarı (BUTAL) Sümerbank bünyesinde kurulan Tekstil Eğitim ve Araştırma Merkezi’nin TÜBİTAK’a devredilmesiyle hizmet vermeye başladı.

    1997: Güvenli ses haberleşmesi sağlayan kriptolu telefon MİLSEC-1’in geliştirilmesi tamamlanarak ilk üretimi yapıldı.

    • TSK ile imzalanan protokol uyarınca TAFICS ağının güvenliğinin sağlanması kapsamında, TÜBİTAK hem 2Mbit/s hızında çalışan demet kripto cihazı MİLON-5’i geliştirdi, hem de ülke coğrafyasına yaygın en büyük sistem projesini geliştirerek TAFICSElektronik Anahtar Yönetim Sistemi’ni kurdu.
    • Ulusal Akademik Ağ’ın (ULAKNET) ilk ulusal bağlantısı Ege Üniversitesi ile yapıldı. ULAKNET omurgası (Ankara-İstanbul-İzmir arasında), ATM tabanlı olarak 34 Mbps hızında çalışmaya başlayarak, 39 üniversiteyi bağladı.
    • Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM), Trans Avrupa Araştırma ve Eğitim Ağı’nda (TERENA) Türkiye'yi temsil etmeye başladı.

    1998: Bilim ve Çocuk dergisi yayın hayatına başladı.

    1999: Türkiye'nin ilk sayısal kontrollü paralellenebilir anahtarlamalı güç kaynağı geliştirildi.

    • UEKAE Yarıiletken Teknolojileri Araştırma Laboratuarı’nda (YİTAL) ilk milli kripto tümdevresi üretildi.

    2000: TOROS projesi ile 65 km ve 110 km menzile sahip Türkiye’nin ilk topçu roketleri geliştirildi.

    2002: Doküman İnceleme Cihazı Interpol logosu almaya hak kazandı ve yurt dışına ihraç edilen ilk UEKAEürünü oldu. Cihaz, halen Çin ve Almanya dahil toplam 10 ülkede aktif olarak kullanılıyor.

    • Güvenli veri haberleşmesine yeni boyut kazandıracak olan IP Kripto Cihazı’nın (IPKC-E) üretimine başlandı.
    • Türkiye’nin AB Çerçeve Programları’na tam katılımı sonrasında bu programların ulusal koordinasyon görevi TÜBİTAK’a verildi. TÜBİTAK AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon Ofisi kuruldu.

    2003:İlk TürkUzaktan Algılama ve Yer Gözlem Uydusu BİLSAT uzaya fırlatıldı. 

    • Dünyanın İlk Uçan Simülatörü olan EğitimAmaçlı Uçak Üzeri Gömülü Benzetim Sistemi (WaSiF) TÜBİTAK’ın katkılarıyla gerçekleştirildi.
    • Nükleer transfer yolu ile klon büyükbaş hayvan embriyosu üretildi.
    • Açık kaynak kodlu özgür yazılım PARDUS hayata geçirildi.
    • ULAKBİM Yüksek Başarımlı Hesaplama Merkezi 128 sunucu ile hizmet vermeye başladı ve TR-Grid Ulusal Grid kuruldu. 
    • Ulusal araştırmacı veritabanı ARBİS açıldı. 
    • Ulusal Gözlem Şenliği ilk kez düzenlendi.

    2004: Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki yüzer, dalar, uçar ve karadaki platformların güdümlü mermi tehditlerine karşı kendilerini korumasına yönelik, tamamen milli kaynaklarla Elektronik Harp Veritabanı Yönetim Sistemi hayata geçirildi.

    • HF/UHF/VHF bantlarında güvenli ses ve veri haberleşmesi sağlayan MİLSEC-3’ün geliştirilmesi tamamlanarak F-16 uçaklarında testleri başarı ile gerçekleştirildi.
    • Türkiye İş ve Araştırma Dünyası Kuruluşları Ofisi (TurBo) TÜBİTAK, TOBB, KOSGEB ve TESK’in katkılarıyla 2004 yılında Brüksel’de kuruldu.

    2005: Güdüm kitl eri, füzeler, akıstik karıştırıcı/aldatıcılar gibi sistemlerde temel güç kaynağı olan ve dünyada çok az ülkenin sahip olduğu ısıl pil teknolojisi ülkemize kazandırıldı.

    • Kamu kurumlarının Ar-Ge projelerinin desteklenmesine yönelik Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı (1007 Programı) başlatıldı ve KAMAG kuruldu.
    • Kamu Sertifikasyon Merkezi’nin (KSM) kurulum çalışmaları tamamlanarak faliyete geçirildi
    • Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu adıyla kurulan TÜBİTAK’ın adı kanun ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu olarak değiştirildi. Ülkemizdeki haberleşme ve yayıncılık frekans bantlarının yönetimini sağlayan Milli Frekans Yönetim Sistemi geliştirilerek Genel Kurmay Başkanlığı’nın kullanımına sunuldu. Yasayla yapılan değişiklikle, TÜBİTAK’ın faaliyet alanlarına sosyal ve beşeri bilimler de dahil edilerek Kurum’un görev alanı tüm bilim dallarını kapsayacak şekilde genişletildi.
    • Alternatif Enerjili Araç Yarışları ilk kez düzenlendi.

    2006:FORESC, ilk kez bir NATO gemisi ile bir Rusya Federasyonu gemisi arasında güvenli iletişimi sağlayarak tarihe geçti.

    • Kritik olan savunma sanayii teknolojilerinin yurt içinde geliştirilmesine yönelik olarak savunma ve güvenlik Ar-Ge projelerinin desteklenmesi amacıyla SAVTAG kuruldu.
    • Milli kriptolu telefonlar geliştirilerek, bilgi güvenliği ürünlerimiz ilk kez NATO envanterine girdi.
    • Sahil Gözetleme Radarı’nın (SAGRAD) tasarım ve prototip üretimi başarıyla yapıldı. SAGRAD’ı 2007 yılında MİLGEM projesi için geliştirilen gemi radarı GEMRAD izledi.
    • Savaş uçaklarında kullanılan Mk-84 genel maksat bombalarını akıllı hale getiren HGK (Hassas Güdüm Kiti) geliştirildi.

    2007: Yurtdışında çalışan Türk bilim insanlarına yönelik ve Bilim Ödülü eşdeğeri olarak oluşturulan Özel Ödül’ün ilk sahipleri Prof. Dr. Tuncer B. Edil, Prof. Dr. Cezmi Akdiş ve Prof. Dr. h.c. Onur Güntürkün oldular.

    • Akaryakıt kaçakçılığının önlenmesi amaçlı TÜBİTAK tarafından geliştirilen Marker Kontrol Cihazıülke çapında kullanılmaya başlandı.
    • Meraklı Minik dergisi yayın hayatına başladı.
    • TÜBİTAK tarafından geliştirilen Akıllı Kart İşletim Sistemi’ni (AKİS) içeren ilk yonga, ülkemizde ilk defa, KSM tarafından üretilen Nitelikli Elektronik Sertifikalar için kullanılmaya başlandı. 
    • Türkiye’nin ilk ve tek ayrıca dünyanın en geniş magnezyum alaşımı levhaları üretildi.
    • “Türkiye’de dolaşımda bulunan akaryakıtların yasa dışı yollarla piyasayı arzını önlemek için, EPDK tarafından uygulamaya konulan ulusal markerin üretilmesi ve güncellenmesi TÜBİTAK tarafından gerçekleştirilmeye başlandı.

    2008: Türkiye Ulusal Toplu Katalog (TO-KAT) ve “Türkiye Belge Sağlama ve Ödünç Verme Sistemi” (TÜBESS) kullanıma açıldı.

    • Dünyanın İlk Uçan Simülatör filosu olan Eğitim Amaçlı Uçak Üzeri Gömülü Benzetim Sistem Ağı (NetWaSiF) TÜBİTAK’ın katkılarıyla gerçekleştirildi.
    • Sualtı Akustiği alanında kritik SONAR teknolojilerinin milli olarak geliştirilmesi amacıyla Türkiye’nin ilk Sualtı Akustik Laboratuvarı (SAL) kuruldu. 
    • Türkiye’nin ilk 1 kW’lık Polimer Elektrolit Membranlı Yakıt Pili sistemi geliştirildi.
    • Türkiye’nin ilk Milli Savaş Gemisi Heybeliada korvetinde kullanılmak üzere ilk milli su altı ses gönderme/alma elemanı geliştirildi. 
    • Ulusal ve yerel TV kanalların arşiv ve analizini sağlayan Sayısal Kayıt Arşiv Analiz Sistemi geliştirildi.

    2009: Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik çalışmalar yürütmek üzere İleri Teknoloji Araştırma Enstitüsü (İLTAREN) kuruldu.

    • KriptoluCep Telefonu MİLCEP-K1’in geliştirilmesi tamamlanarak üretimine başlandı. Türkiye’nin ilk Milli Sonar Anteni üretilerek Heybeliada Korvetine entegre edildi.
    • Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın ana savaş gücünü oluşturan F16 savaş uçaklarının dostunu ve düşmanını tanıyarak güdümlü mermi tehditlerine karşı kendini koruyabilmelerine yönelik F16PFMG Projesi tamamen milli kaynaklarla geliştirildi.
    • TÜBİTAK tarafından geliştirilen ve üretilen kriptolu USB bellek SIR’ın NATO’ya 600 adet satışı gerçekleşti, SIR halen NATO’da aktif olarak kullanılıyor.

    2010: Elektrik iletim sistemindeki gerilim dalgalanmarını düzenleyen ve elektrik iletim sisteminin güvenilirliğini arttırak ülkemizin Avrupa elektrik sistemine bağlantısında olumlu katkıları olan Türkiye’nin ilk orta gerilime doğrudan bağlı iletim tipi Statik Senkron Kompanzatör sistemi (T-STATCOM) geliştirildi.

    • Doğalgazdan hidrojen üreterek ısı ve elektriği aynı anda üreten Türkiye’nin ilk Yakıt Pilli Mikro-Kojenerasyon Sistemi geliştirildi.
    • Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü ve Bilişim Teknolojileri Enstitüsü’nün aynı çatı altında bir araya gelmesi ile Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) kuruldu.
    • Ülkemizdeki tüm sosyal yardımların tek bir merkezde toplanması amacıyla geliştirilen Bütünleşik Sosyal Yardım Hizmetleri Projesi hayata geçirildi.

    2011: Kalkınma Bakanlığı tarafından fonlanan tüm yatırımların izlenmesine yönelikİl Kalkınma ve İzleme Sistemi (İKİS) hayata geçirildi.

    • Plastik mayınların tespiti ve görüntülenmesine yönelik elde taşınabilir Mayın Tespit Sistemi geliştirildi.
    • Sanal Ortam Tren Sürüş Eğitimleri için Milli Benzetim Sistemi (TRENSİM) geliştirildi.
    • Türkiye’de ilk defa Türk kömürlerine uygun bir yakma sistemi olan dolaşımlı akışkan yatak yakma sistemi tasarlandı ve pilot ölçekli sistemi kuruldu.
    • Türkiye’de tasarlanıp üretilen İlk Yer Gözlem Uydusu RASAT uzaya fırlatıldı.
    • Türkiye’de ilk kez biyokütle ve kömür karışımlarından sıvı yakıt üretimi gerçekleştirildi. Türkiye’de ilk kez bölgeler arası salınımı algılayıp sönümlendirilmesi için gerekli kumanda sinyalleri üreten röle geliştirildi.
    • Türkiye’de ilk kez hibrit elektrikli araç uygulamaları için akıllı batarya güç paketi geliştirildi.
    • Türkiye’de ilk kez Soma B Termik Santrali atık ısılarından faydalanarak, sıcak su ve ısıtma ihtiyacını karşılamak üzere bölge ısıtma sistemi yapıldı.
    • Türkiye’nin ilk milli yerli füzesi Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat (SOM) tasarlanarak, test atışları başarı ile gerçekleştirildi.

    2012: Yerli yapım ilk yüksek çözünürlüklü keşif ve gözetleme uydusu GÖKTÜRK-2 uzaya fırlatıldı.

    • Yeni Kriptolu Cep Telefonu MİLCEP-K2’nin geliştirilmesi tamamlanarak üretimine başlandı.
    • Türkiye’de ilk kez elektrik üretim santralleri için modern statik ikaz sistemleri geliştirildi.
    • BALİSTİKA2010 sisteminin ilk ihracatı Suudi Arabistan’a gerçekleştirildi. 
    • Türkiye, EUREKA Programı Dönem Başkanlığı’nı devralarak, 1 yıllık süreci TÜBİTAK EUREKA Ulusal Koordinasyon Ofisi yürüttü. 
    • Türkiye’de ilk kez insanın tüm genom dizisi tanımlandı. 
    • Ulusal Demiryolu Sinyalizasyon Sistemi milli teknolojilerle geliştirildi. 
    • NEB (Nüfüz Edici Bomba) projesi ile TÜBİTAK tarafından Türkiye’nin ilk sığınak delici bombası geliştirildi.

    2013: MİLRES projesi kapsamında Türkiye’de ilk kez rüzgâr santralleri için 500 kW gücünde çift beslemeli asenkron generatör tasarımı ve imalatı yerli imkanlarla gerçekleştirildi.

    • Türkiye’de ilk kez 50 MWüstü hidroelektrik santraller için elektrik gücünü kontrol eden Hız Regülatörü geliştirildi.
    • Türkiye’de ilk kez ülkemizde üretimi yapılan gıdaların bütün besin öğelerine internet (www. turkomp.gov.tr) üzerinden erişim sağlayan ‘Ulusal Gıda Kompozisyonu Veri Tabanı’ oluşturuldu. 
    • Türkiye’de ilk ve tek olan lityum iyon pil üretim altyapısıyla, ilk kez lityum pil için katot, anot ve lityum iyon pil üretimi gerçekleştirildi.
    • Türkiye’nin ilk rüzgâr gücüne dayalı üretilen elektrik enerjisini izleme ve tahmin sistemi geliştirildi.
    • Türkiye’nin ilk yerli uzaktan kontrollü maden robotunun tasarımı gerçekleşti. 
    • Uçak, helikopter, uydu, hızlı tren ve benzeri tüm platformlarda yazılımsal teknolojik bağımsızlık sağlayan Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi (GİS) Türkiye’de ilk kez tasarlanıp üretildi.
    • Uluslararası sularda çalışabilen güncel donanımlı oşinografik TÜBİTAK Marmara Araştırma gemisi inşası tamamlanarak işletmeye alındı.

    Bu öykünün, 50 yıllık kronojinin infografiğini buradan inceleyebilirsiniz.

    Sizler için metne döktüğümüz haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

    Türk Telekom'un Girişimleri Hızlandırma Programı PİLOTT Başlıyor!

    $
    0
    0

    Türkiye’nin öncü iletişim ve yakınsama teknolojileri şirketi Türk Telekom girişimcileri desteklemek için “PİLOTT - TT Girişimleri Hızlandırma Programı”nı başlatıyor. PİLOTT,yenilikçi fikri olan girişimcileri destekleyecek, girişimciler Türk Telekom ile işbirliği yapma fırsatı yakalarken, en başarılı girişim 100 bin TL’lik girişim sermayesinin sahibi olacak.

    Türkiye’nin dijital yaşam dönüşümünü hızlandırmak için bilgi ve iletişim teknolojileri sektörüne öncülük eden Türk Telekom; girişimcileri desteklemek, girişimcilik ekosistemini güçlendirmek ve büyütmek, girişimcilerle işbirliği yaparak yenilikçi ürün ve servisler geliştirmek için Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek “PİLOTT - TT Girişimleri Hızlandırma Programı”nı başlattı.

    Girişimcilere senede üç kez çağrıda bulunacak olan PİLOTT, ilk başvuruları 9 Eylül-20 Ekim 2013 tarihleri arasında www.pilott.com.tr adresinden kabul edecek.  Jüri tarafından seçilecek başarılı girişimler, Türk Telekom ile işbirliği şansını yakalarken, en başarılı girişimci 100 bin TL’lik girişim sermayesinin sahibi olacak. En başarılı ilk üç girişimci ise Silikon Vadisi seyahatine hak kazanacak.

    Tahsin Yılmaz: Her 100 yetişkinden 12’si erken dönem girişimcisi

    Türk Telekom CEO’su Tahsin Yılmaz, 2023 hedeflerine ulaşmada en önemli araçlardan biri olan inovasyon ve girişimciliğin Türk Telekom’un 3D vizyonunda önemli bir odak alanına sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi:

    “Türkiye, genç nüfusu ile yüksek girişimcilik potansiyeline sahip ülkelerin başında geliyor. 2012 Küresel Girişimcilik Raporu’na göre ülkemizde her 100 yetişkinden 12’si erken dönem girişimcilik faaliyetlerinde bulunuyor. Türk Telekom olarak biz de üzerimize düşeni yapıyor, değer yaratacak girişimleri destekliyoruz.”

    Yılmaz, PİLOTT programıyla, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yenilikçi iş fikirleri olan girişimcilere destek vereceklerini ve dijital yaşam dönüşümü gerçekleştirecek yeni fikirleri teşvik edeceklerini de belirterek, “Girişimcilerin yenilikçi fikirleri, Türk Telekom bilgi birikimi ve teknolojisi ile büyüyecek” dedi.

    Gökhan Kayalıbay: Girişimciler için kapsamlı bir hızlandırma programı hazırladık

    Türk Telekom Strateji ve İş Geliştirme Başkanı Gökhan Kayalıbay da, PİLOTT’un ilk çağrısında Türk Telekom’un stratejik öncelikleri arasında yer alan, sabit iletişim uygulama ve servisleri, akıllı ev/şehir teknolojileri, genişbant uygulamaları, konum tabanlı uygulamalar, internet uygulamaları, veri işleme ve yönetim uygulamaları, bulut bilişim teknolojileri, OTT ve içerik servisleri konularında yapılacak başvuruları kabul edeceklerini belirterek, şöyle konuştu:

    “Seçilen girişimcilere 10 bin TL’lik çekirdek sermayesinin yanında, ofis alanı, eğitimler, yönetim desteği ve mentorluk hizmetleri verilecek. 12 haftalık program boyunca girişimciler fikirlerini bir iş modeline oturtacak ve sonunda ana fonksiyonları çalışan bir ürün ya da servis geliştirecekler. Jüri, bu çalışmalar arasından en başarılı olanları seçecek. Başarılı girişimler Türk Telekom ile işbirliği yapma fırsatı yakalarken, en başarılı girişim 100 bin TL’lik girişim sermayesinin sahibi olacak. Ayrıca en başarılı ilk üç girişimci ise Silikon Vadisi seyahatine hak kazanacak. Yenilikçi fikri olan ve hızlanmak isteyen tüm girişimcilere, PİLOTT’a başvuru yapma çağrısı yapıyoruz.”

    Duygu Öktem: Eylül ayı boyunca PİLOTT Bilgi Günleri gerçekleştireceğiz

    Türk Telekom Girişimcilik Müdürü Duygu Öktem, PİLOTT’u anlatmak ve girişimcilerle buluşmak için Eylül ayı boyunca teknokentlerde bilgi günleri gerçekleştireceklerini belirterek, girişimcilerin PİLOTT ile ilgili detaylı bilgiye ve etkinlik haberlerine www.pilott.com.tr adresinden erişebileceklerini belirtti.

    Unutmayın,PİLOTT programının başvuruları 9 Eylül-20 Ekim 2013 tarihleri arasında ve www.pilott.com.tr adresinden başvurularınızı yapabilirsiniz.

    Haberimizi mobil alanda iş fikirleri olan girşimciler başta olmak üzere tüm girişimcilerimizin ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!


    İstanbul Trafiğine Yeni Bir Çözüm Girişimi "Yolyola" Yayında!

    $
    0
    0

    İstanbul’da, yepyeni bir ulaşım fikriyle yola çıkan yolyola.com, her gün aynı yolu gidip gelen milyonlarca İstanbulluyu bir araya getiriyor.

    İstanbul’da trafik sıkışıklığının yarattığı yakıt ve zaman maliyetinin sadece bir senede 3 milyar 120 milyon dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Sadece bir otomobil ise yaptığı kilometre başına 250 gram karbon salımı gerçekleştiriyor.

    Büyük şehirlerdeki karbonmonoksit salımının en az %70’i, azotoksit salımının en az %40’ı, hidrokarbon salımının tam %50’si ve kurşun salımının tamamı motorlu taşıtlar tarafından üretiliyor.  Trafikte geçen hayatların yanı sıra çevreye verilen zararları da göz önünde bulunduran bir yolculuk paylaşım platformu olan yolyola.com, İstanbul trafiğine çare olmayı hedefliyor.

    Konuyla ilgili 17 Eylül 2013 günü Yeşil İş Konferansı’nda konuşan ve projenin lansmanını yapan Barış Akbaş, “Yurtdışında yıllardır kullanılan yolculuk paylaşım sisteminin artık Türkiye'de kurulmasının zamanı gelmişti. yolyola.com, çevre dostu, yoğun trafik düşmanı, ekonomik, pratik, paylaşımcı ve tüm bunların birleştiricisi olarak sürdürülebilir kavramlarını misyon ediniyor. Yolların boşalması için önce arabaların dolması lazım” dedi.

    İnternet üzerinden hizmet veren bir yolculuk paylaşım sitesi olan yolyola.com, İstanbul’da bir yerden bir yere giderken birbirine yakın yolları kullananları aynı adreste buluşturuyor. Sürücüler yolyola.com’da öncelikle yaptıkları yolculuğu tanımlıyor ve kendilerine uygun olan yolculuklara rezervasyon yapıyorlar. Anlaşan yolcular beraber yolculuk yaparak Ekopuan kazanıyorlar ve puanlarını kullanarak çevre dostu markalardan indirim ve hediyeler alıyorlar. Her gün araçlarında tek başına yolculuk yapanları tek araçta birleştiren yolyola.com, böylece trafik sorununa da alternatif çözümlerden birisi olmayı hedefliyor.

    Bu yeni ve inovatif ulaşım fikri ve icraatçı girişimlerinden dolayı Barış Akbaş ve ekibi tebrik ediyor,yolyola.com'a başarılar diliyoruz.

    Haberimizi İstanbul'da yaşayan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!

    Türk Girişimciler Amerika'da Akıllı Ev Projesi İçin Yarışıyor!

    $
    0
    0

    Genç Türk girişimcileri tarafından geliştirilen uygun maliyetli kullanıcı dostu akıllı ev sistemi projesi, Intel ve UC Berkeley tarafından genç girişimcileri teşvik etmek amacıyla düzenlenen dünyanın en prestijli teknoloji iş planı yarışması Intel Global Challenge’da Türkiye’yi temsil edecek.

    Intel Türkiye tarafından genç ve dinamik girişimcilerin kurduğu, belli bir olgunluğa erişmiş girişimlerin Silikon Vadisi deneyimi yaşamasına, küresel pazarlara açılma fırsatı edinmesine destek olmak amacıyla ODTÜ Teknokent işbirliği ile düzenlenen Intel Challenge Turkey Yarışması sonuçlandı.

    İlk yılında 60’ın üzerinde şirketin davet edildiği yarışmada 1. olan Ingenious adlı ekip, “PHI Ingenious Akıllı Ev Sistemi” ile 6 – 9 Ekim tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri’nde Silikon Vadisi’nde düzenlenecek olan 9. Intel Global Challenge 2013 Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etmeye hak kazandı. Ingenious ekibi, Intel Global Challenge Yarışması’nda 100 bin dolarlık büyük ödülü kazanmak için dünyanın dünyanın dört bir yanından gelen 26 proje ile mücadele edecek.

    Intel Challenge Turkey Yarışması’nda 2. olan Alictus adlı ekip de, yüklenen bir uygulama ile cep telefonlarını harekete duyarlı oyun konsollarının sunduğuna benzer bir oyun deneyimi sunar hale getiren GamePho Projesi ile 9. Intel Challenge Yarışması’na gözlemci olarak katılmak üzere Silikon Vadisi’ne gitmeye hak kazandı. Alictus ekibi, yarışma süresince yeni bağlantılar kurmak, işbirlikleri oluşturmak ve ürünün tanıtımı için çalışmalar yapacak.

    Ingenious Akıllı Ev Sistemi Nedir? 

    Özyeğin Üniversitesi’nde Girişimcilik Yüksek Lisansı yapan Burak Adalı, Sakarya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu Atilla Bilgiç ve Ingiltere Newcastle Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü mezunu Emre Sancar tarafından hayata geçirilen Ingenious akıllı ev sistemi, özetle kullanıcı deneyimine odaklanmış bir tak-çalıştır akıllı daire sistemi.

    Ingenious Akıllı Ev Sistemi, pazardaki mevcut yüksek fiyatlı, profesyonel montaj gerektiren, karmaşık sistemlerin aksine; ulaşılabilir fiyata sahip olacak, kolayca temin edilebilecek ve evinizi kolaylıkla “akıllı” hale çevirecek. Kullanıcı dostu Ingenious, ev sahibinin evdeki kumanda yığınından kurtularak, kumandası olan hemen her cihazı, ev ışıklarını ve elektronik cihazlarını tabletinden tek bir hareket ile rahatça kontrol etmesine olanak tanıyacak.

    Sistemin kullanıcı alışkanlıklarını öğrenerek evdeki elektrik tüketimini optimize ederek enerji tasarrufu sağlaması da hedefleniyor.Standart bir tablet kullanıcısı, montajını sadece 15 dakikada tek başına yapabilecek.  Taşınma durumunda kullanıcı Ingenious akıllı ev sistemini aynı kolaylıkta yeni evine de taşıyabilecek. Ingenious Projesi, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı desteği ve Özyeğin Üniversitesi Girişim Fabrikası mentorluğunda yürütülüyor.

    Alictus – GamePho Projesi

    Alictus’un kurucu ekibi Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencilerinden oluşuyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde MBA eğitimine devam eden Ecem Baran, Fizik Mühendisliği Bölümü öğrencisi Arif Emre Taş ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencisi Onur Dilek‘ten oluşan Alictus’un “GamePho” Projesi, akıllı telefonları hiçbir ekstra donanım gerektirmeden harekete duyarlı oyun kumandasına dönüştüren bir uygulama.

    GamePho kullanıcılara yeni bir donanım satın almadan halihazırda sahip oldukları cep telefonlarını kullanarak yüksek bütçelerle satın alabilecekleri Nintendo Wii, Playstation Move ya da Xbox Kinect gibi harekete duyarlı oyun konsollarının sunduğuna benzer oyun deneyimine sahip olma olanağı veriyor. Kullanıcılar sadece cep telefonlarına GamePho uygulamasını indirerek, uygun fiyatla ve kolaylıkla cep telefonlarını harekete duyarlı hale getirebiliyor, örneğin cep telefonlarını raket gibi kullanarak tenis oynayabilecekler. GamePho ile kontrol edilen ilk oyunların birkaç ay içinde OUYA adlı mikrokonsolda tüketicilerin beğenisine sunulması hedefleniyor.

    Yarışmada birinci olan ve 9. Intel Global Challenge 2013 Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etmeye hak kazanan Ingenious ekibini kutluyor, başarılar diliyoruz. 

    Intel Global Challenge yarışmasının detaylarına www.entrepreneurshipchallenge.org web adresinden, Intel Challenge Turkey yarışmasının detaylarına ise www.intelchallengeturkey.com web adresinden ulaşabilirsiniz.

    Ingenious ve Alictus ekilerine bu global yarışmada başarılar diliyor, Scroll kaynaklı haberimizi teknoloji ve inovasyon meraklısı okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!

    Elif Bilgin, Google Bilim Fuarında İlk 4 Finalistten Birisi Oldu!

    $
    0
    0

    Google'ın her yıl düzenlediği ve öğrencilerin topluma yararlı projelerini ödüllendirdiği Google Bilim Fuarı 2013 (GSF2013) dün itibariyle sonuçlandı.

    Muz kabuğundan bioplastik üretme projesi ile GSF2013'de 15 finalist arasına kalan, 50 000 dolarlık Scientific American özel teşvik ödülünün sahibi olan ve halk oylamasında da birinci gelerek bir ödül daha almaya hak kazanan kızımız Elif Bilgin GSF2013'de ilk 4 finalistten birisi oldu.

    23 Eylül 'de yapılan final bölümünde ilk 4 finalist arasına da kalmayı başaran Elif, ne yazık ki büyük ödülün sahibi olamadı. Ama bu büyük başarı bile milletimiz, gençliğimiz için çok güzel bir örnek olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz, söylemeliyiz.

    ABD'den Eric Chen, gribe karşı geliştirdiği bilgisayar destekli grip tespiti projesi ile 17-18 yaş kategorisinin birincisi ve büyük ödülün sahibi oldu. Chen, 50 Bin dolarlık teşvik ödülünün yanında okuluna da 10 000 dolarlık ödül kazandırdı. Ayrıca Galapagos adaları tatili ve CERN ziyareti de diğer ödülleri oldu.

    Avustralya'dan polis otosu ve ambulanslar için daha çabuk farkedilme projesi ile Viney Kumar, 13-14 yaş kategorisinin birincisi oldu. Kanada'dan el ısısı ile enerji sağlayan fener projesi ile Ann Makosinski ise 15-16 yaş kategorisinin birincisi oldu.Diğer tüm detaylar için googlesciencefair.com/en/2013 yarışma web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    120'den fazla ülkeden yetenekli genç bilim insanlarında sunulan binlerce proje arasından finale kalan tüm projeleri incelemek isterseniz bu sayfayı ziyaret edebilir, yarışmanın final galasını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

    Ülkemize, ülkemiz gençliğine güzel bir örnek olması sebebiyle Girişim Haber ailesi olarak Elif Bilgin kardeşimizi, okulunu ve yarışma süresince kendisine emeği geçen herkesi bir kez daha tebrik ediyoruz.

    Haberimizi tüm genç okurlarımızın, okurllarımızın ve ailelerimizin ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!

    Türk Mücit BOR'dan Dünyanın En Dayanıklı Betonunu Üretti!

    $
    0
    0

    Dünya rezervinin yüzde 72'si Türkiye'de bulunan ‘Bor' maddesinin saflaştırılmasıyla elde edilen ‘Sodyum Pentaborat' maddesi sayesinde dünyanın en dayanıklı ve radyasyon emici betonunuTürkiyeüretecek.

    Taşı su haline getirerek bu suyun yanmayan malzeme üretiminde kullanılmasını sağlayarak bu çalışmasıyla bilim dalında Nobel ödülüne aday gösterilen Türk kaşif Faruk Durukan, Türkiye'deki 10'a yakın üniversite ile ortaklaşa yürüttüğü ‘Bor' madenini saflaştırma çalışmasını tamamladı. Üniversitelerdeki akademisyenler ile aylardır ‘Bor' maddesi üzerinde çalışmalar yapan Faruk Durukan, dünyada yalnızca Amerika'da gerçekleştirildiği bilinen ‘Bor' maddesini saflaştırma çalışmasını Türkiye'de de tamamlayarak, daha da fazlasını yaptı.

    Amerika'da ‘Bor' maddesinin yalnızca saflaştırılarak içinden ‘Sodyum Pentaborat ' maddesinin alınabildiği bilinirken, Faruk Durukan, bu maddenin kullanımı konusunda keşfettiği buluşuyla Türkiye'de ve dünyada inşaat sektörüne yeni bir boyut kazandırdı.

    Bu Beton İnşaat Sektöründe Çığır Açabilir

    Balıkesir'in Edremit ilçesinde bulunan dünyanın en gelişmiş bitki özü üretim tesislerindeki laboratuarında çalışmalarını yürüten Türk kaşif Faruk Durukan, ‘Bor' elementini saflaştırarak elde ettiği ‘Sodyum Pentaborat' maddesini çimento imalatında denedi ve sürpriz bir sonuçla karşılaştı. Çimentosunun içine belirli miktarda ‘Sodyum Pentaborat' karıştırılarak imal edilen betonun normal betona kıyasla kırılması veya deforme olması kesinlikle mümkün olmuyor. Ayrıca, ‘Sodyum Pentaborat' katılarak üretilen betonun en büyük özelliğinin radyasyonu tamamen absorbe edebilmesi olduğu belirlendi.

    Bu sayede, ülkemizde kurulacak olan bir nükleer santralin yapımında ‘Sodyum Pentaborat' içerikli beton kullanıldığı takdirde, bu yapı dünyanın en güvenli nükleer santrali olacak. Bu beton, askeri depo binalarında, düşük hidrotasyon nedeniyle, tüp geçit, tünel, köprü, beton yol yada barajlarda, güvenli atık depolama alanlarında, hastanelerin röntgen odalarında, güçlendirilmiş olması nedeniyle de yüksek binaların inşasında da kullanılabilecek. ‘Kale Naturel' isimli tesislerde elde edilen ‘Sodyum Pentaborat'ın üretimi için gereken patentin de alındığı öğrenildi.

    Türkiye Artık BOR'u İşleyebiliyor

    Yüzde 72'si Türkiye'de olduğu bilinmesine rağmen işlenememesinden yakınılan dünyanın en değerli yakıtı ve elementi olarak varsayılan ‘Bor'u saflaştırmayı ve insan hayatına kolaylıklar getiren bir madde elde etmeyi başarmanın sevinci içinde olduklarını ifade eden Türk kaşif Faruk Durukan;

    "Ülkemizde yıllardır hep bir söylenti vardır. Bor'un dünya rezervinin yüzde 72'si bizde, ama işlenemiyor diye. Oysa biz Bor'u artık en son saflık derecesine kadar getirip işlemeyi başardık. Bor'un başlangıç işleme hali ise Sodyum Pentaborat'tır. Biz bu maddeyi de üretmeyi başardık. Bu maddenin en özellikli kullanım alanı ise, radyasyon geçişini durdurma görevi yaptığı için nükleer santralleridir. Betonu kırılamayacak sertliğe ulaştırdığı için de yüksek binaların yapımında da rahatça kullanılabilir. Biz bu çalışmanın patentini de almış bulunmaktayız. Artık ülkemiz işlenmiş Bor satma safhasına gelmiştir. Biz de bu konuda çalışmalarımızı geliştirerek sürdürüyoruz. Bizim amacımız, bundan sonra Bor'un daha da geniş kullanım alanlarını belirleyip, buna uygun malzemeler yaparak ülkemizdeki ham maddeyi işleyip dünya piyasasına satmaktır" diyor.

    Faruk Durukan'ı buluşu için tebrik ediyor, %100 yerli patentli olması kaydıyla BOrR'lu buluşların darısı diğer sektörlerimizin başına diyoruz.

    İHA kaynaklı bu güzel ve örnek haberi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!

    ODTÜ-Halıcı Yazılımevi Kuluçka Merkezi, Girişimcilerini Arıyor!

    $
    0
    0

    Üniversite sanayi işbirliği çerçevesinde bilgi teknolojileri ve yazılım alanında özgün projeler geliştirmek üzere ODTÜ Teknokent – HalıcıBilgi İşlem A.Ş. işbirliği ile Türkiye’nin ilk teknopark yatırımı olan ODTÜ-Halıcı Yazılımevi’nde yeni bir oluşuma imza atılıyor.

    Yeni Fikirler Katma Değer Yaratan Ürünlere Dönüşecek

    Yazılım alanında yaratıcılığı ve girişimciliği desteklemek amacıyla bu yılın sonbaharında faaliyete geçecek olan ODTÜ-Halıcı Yazılımevi Kuluçka Merkezi, teknoloji tabanlı inovatif iş fikirlerinin işe dönüşme sürecinde genç girişimcilere olanaklar sağlayacak.

    İlk Başvuru Dönemi başladı!

    Eğitim, danışmanlık ve mentorluk hizmeti, mali ve hukuki konularda yönlendirmeler, tanıtım ve pazarlama destekleri ve ofis altyapısı sağlayan ODTÜ-Halıcı Kuluçka Merkezi’ne başvurular 16 Eylül’de başladı. İlk başvuru dönemi için son tarih 1 Kasım 2013. ODTÜ-Halıcı Kuluçka Merkezi’ne kabul edilen girişimciler 1 yıl boyunca tüm bu olanak ve hizmetlerden ücretsiz yararlanacak.

    Kimler Yararlanacak?

    ODTÜ Kampüsünün içinde ODTÜ Teknokent’in merkezinde çeşitli servis ve dolaşım alanları ile birlikte toplam 4890 m² alana yayılan ve Türkiye’nin ilk teknopark yatırımı olan ODTÜ-HALICI Yazılımevi’nde yer alan Kuluçka Merkezi’neşirketler, ekip ya da bireyler başvuruda bulunabilecek. Söz konusu girişimcilerin yeniliklere açık ve işbirliğine uygun olması yanında, teknoloji tabanlı iş fikrine/fikirlerine sahip olması ve 3 yıldan eski bir şirket olmaması gerekiyor.

    Daha fazla bilgi ve iletişim için odtuteknokent.kulucka.halici.com.tr web adresini inceleyebilir, facebook sayfasını takibe alabilirsiniz.

    Son başvuru tarihi 1 Kasım 2013olan ilgili haberimizi teknoloji tabanlı girişim fikirleri olan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!

    Huzurlarınızda 2012 Yılının En Önemli İcatları!

    $
    0
    0

    ABD’nin en önemli haber dergilerinden TIME, 2012 yılının en başarılı ve dikkat çekici icatlarını seçerek özel bir ek hazırladı. İşte 2012 yılının en önemli ve en iyi icatları..

    Bu icatlar arasında en dikkat çekici olanlardan biri kapalı yerlerdeki bulutlar. Hollandalı sanatçı Berndnaut Smilde’nin geliştirdiği bir teknikle odanın ortasında küçük, beyaz bir bulut oluşturulabiliyor. Ancak sıcaklık, nem, ışık gibi faktörlerin çok dikkatli bir biçimde ayarlanması gerekiyor. Birkaç saniyeliğine havada kalan bu mükemmel bulut görenleri duygulandırıyor.

    Marcin Jakubowski, altı günde bir traktör üretti, sonra da bunu nasıl başardığını internete yüklediği ücretsiz videolarla bütün dünyaya anlattı. Aynı zamanda bir çiftçi de olan Open Source Ecology’nin kurucusu insan hayatı için en önemli 50 makineyi belirledi. “Medeniyet Başlangıç Seti” adını verdiği bu makinelerin her birini düşük maliyetle evde üretme yollarını göstermek için birer video çekmeyi planlayan Jakubowski’nin hedefi bu sayede insan potansiyelini ortaya çıkarmak. 

    Akıllı telefonlarda ve Nintendo’nun Wii kontrol çubuklarında bulunan sensorları Black&Decker’ın kablosuz 4v MAX Gyro tornavidasına eklerseniz ortaya dünyanın ilk harekete duyarlı tornavidasını elde edebilirsiniz. Tornavidayı hafifçe sağa eğiyorsunuz ve vidanızı saat yönünde çeviriyorsunuz. Bunu mümkün kılan da cihazın içinde bulunan ve bilek hareketlerini algılayan minik jiroskop.

    MIT’den beş öğrenci ve profesörleri Kripa Varanasi, cam, seramik, metal ya da plastik yüzeyleri ekstra kaygan hale getiren LiquiGlide isimli bir madde üretti. Bitki temelli bu madde sayesinde artık şişeden dökülmeyen ketçap mağduriyeti ya da kanatlardaki buzlanma nedeniyle ertelenen uçak seferleri olmayacak.

    Bir damla tükürük ve 20 dakikanız varsa OraQuick’i kullanarak HIV enfeksiyonuna işaret eden antikorları tespit etmek mümkün. Profesyonel laboratuvarlardaki tekniğin aynısını kullanan bu “kendin yap” testinin paketinde ayrıca sonuç pozitif çıkarsa danışabileceğiniz 24 saat açık bir yardım hattının numaraları da bulunuyor.

    Tasarımcı Gabriele Diamanti, özellikle temiz suya erişimin çok zor olduğu Üçüncü Dünya ülkelerinde kullanılmak üzere güneş enerjisiyle çalışan Eliodomestico arıtım cihazını geliştirdi. Şu anki modellerin yarı fiyatına mal olan ve verimliliği yüzde 67 daha fazla olan bu cihazın tasarımı da açık kaynaklı. Yani yerel üreticilerin tasarımı dilediği gibi kullanması ve geliştirmesi mümkün.

    Ukraynalı dört öğrenci konuşma ve işitme engellilerin, işaret dilini bilmeyenlerle iletişim kurabilmesine izin veren bir eldiven geliştirdi. Eldivenler işaret dilini anlayarak akıllı telefonlara yazılı metin olarak gönderiyor. Telefondaki bir yazılım da bu yazılı metinleri konuşmaya çeviriyor.

    'Sanal bebek’ Tamagotchi’leri hatırlıyorsunuz değil mi? O şirin yaratıkların üreticisi Bandai şirketi, işi bir adım daha ileriye taşıyarak bu köpecikleri yarattı. Önce iPhone’unuza TechPet uygulamasını indiriyorsunuz. Sonra telefonu robot köpek bedenine monte ediyorsunuz ve en iyi dostunuz yanınızda. Köpeğinizi ekrana dokunarak besleyebilirsiniz. O da iPhone’un kamera ve mikrofonunu kullanarak sizin verdiğiniz emirleri algılayabilir.

    Nike mühendisleri kumaş ve benzer materyalleri kesip biçip dikerek ayakkabı oluşturmak yerine tek bir iplikle örülmüş bu yeni modeli geliştirdi. 160 gramlık Flyknit Racer’ın özelliği sadece çok hafif olması değil aynı zamanda ayağa mükemmel uyum sağlaması. Dahası malzeme israfını ve atık madde miktarını da azalttığı için çok daha çevre dostu.

    Goodyear’ınürettiği bu lastikler, hava basıncının düştüğünü fark edebiliyor. Lastiğin içindeki basınç düzenleyici açılarak dışarıdaki havanın pompalama tüpüne dolmasını sağlıyor. Lastik döndükçe düzleşen kısımlar tüpteki havanın lastiğe dolmasını sağlıyor. Lastiğin havası en uygun seviyeye eriştiğinde düzenleyici kapanıyor. Bütün bunlar yaşanırken sürücünün haberi bile olmuyor.

    Bir MIT öğrencisi ile bir komando bir araya gelerek SEAL komandolarının vakalara müdahalede kullandıkları teknolojiyi herkese açacak bir yol buldu. İtfaiyecilerin yanan binaları, polislerin rehine krizlerini içeriden görebilmesini sağlayan tenis topu büyüklüğündeki bu cihazın üzerinde altı kamera bulunuyor. Bu kameralar ortamın fotoğrafını çekerken üzerindeki sensorlarla da hava kalitesi, sıcaklık, radyasyon gibi ortam koşulları ölçülüyor.

    Kadınların kompakt erkekler olmadığını fark eden ABD ordusu cephedeki kadın askerlerin ihtiyaçlarını karşılayacak özel zırhlar için kolları sıvadı. Şu an kullanılan zırhlar kadınlar için çok bol ve çok uzun. Yanlardaki boşluklardan içeri kurşun ve şarapnel parçaları giriyor. Erkekler için üretilen en küçük beden zırhlar bile kadın askerlerin yüzde 85’ine büyük geliyor.

    Dijital fotoğraf makineleri her yıl biraz daha küçülüyor ancak Sony’nin RX100 modeli bu konuda bir devrim. 2.5 santimetrelik sensoruyla bu makine hem kusursuz fotoğraflar çekiyor hem de sıradan bir dijital SLR makineden yüzde 20 daha ince.

    Yarasa kanadına benzer kostümlerle uçan insanlar ilk kez Ekim ayında Çin’de düzenlenen Wingsuit Flying Dünya Şampiyonası’nda yarıştı. 1500 metre yükseklikteki uçurumlardan atlayan katılımcılar yaklaşık 30 saniyeli sürelerde paraşütle iniş yaptı. Güney Afrikalı Julian Boulle parkuru 23.41 saniyeyle tamamlayarak birinci oldu ve dünya rekoru kırdı.

    Google Glassüzerine söylenmeyen, yazılmayan kalmadı. En basit ifadeyle bir gözlük çerçevesine yerleştirilmiş bir bilgisayar olan bu cihaz 2014 yılında tüketicilere sunulacak.

    MakerBot Replicator 2üç boyutlu bir yazıcı. Herhangi bir tasarımı üç boyutlu olarak “basabilen” bu yazıcı ilk versiyonuna göre çok daha kolay kullanılıyor. Bu da herkesin evinde minik bir fabrika kurabileceği anlamına geliyor.

    Geleneksel sanayi robotları insanı korkutur ancak Baxter atalarına pek benzemiyor. Ünlü robot bilimci Rodney Brooks’un son icadı olan Baxter paketleme ve ayırma gibi basit işler için üretilmiş. Aynı zamanda ucuz ve kullanıcı dostu olan Baxter’ı sevmemek mümkün mü?

    60 santimetre boyunca, 2.7 kilogram ağırlığında olan Switchblade isimli bu insansız hava aracını bir sırt çantasında taşımak mümkün. Kamikaze özellikli bu aracı kontrol eden kişi, üzerindeki gerçek zamanlı video kameralar sayesinde Switchblade’i bir hedefe doğrudan gönderebiliyor. Uçaktaki minik savaş başlığı da çarpma etkisiyle infilak ediyor.

    Tesla Model S isimli bu dört kapılı otomobil, Jaguar’ın asaletini taşıyor, bir depo benzinle 426 kilometre gidebiliyor ve GPS navigasyondan süspansiyona her şeyi dokunmatik ekranlarla kontrol ediliyor.

    Hawaii merkezli deniz tarımı şirketi Kampachi Farms, çevreye zarar vermeden suşi yemek isteyenler için bir teknik geliştirdi. 30 metrelik bakır alaşımlı kafesleri balıklarla doldurup okyanusa salan şirket binlerce ton sashimi yapılabilecek kampachi üretmeyi planlıyor. Bu metodun test aşamasında üretilen balıklar normal türdaşlarının iki katı büyüklüğündeydi.Hawaii merkezli deniz tarımı şirketi Kampachi Farms, çevreye zarar vermeden suşi yemek isteyenler için bir teknik geliştirdi. 30 metrelik bakır alaşımlı kafesleri balıklarla doldurup okyanusa salan şirket binlerce ton sashimi yapılabilecek kampachi üretmeyi planlıyor. Bu metodun test aşamasında üretilen balıklar normal türdaşlarının iki katı büyüklüğündeydi.

    NASA’nın ürettiği ilk uzay giysilerinin özelliği astronotları hayatta tutmanın dışında “uzaylı” gibi görünmesiydi. ABD’nin uzayın daha derinine inmeyi düşündüğü günümüzde bu kostümler de değişiyor. NASA’nın ürettiği Z-1 uzay giysisi eklem noktalarında maksimum esnekliği sağlıyor, radyasyondan koruyor ve elbisenin sırtındaki bir kısım uzay aracına kenetlenerek astronotun uzay koşullarına maruz kalmadan dışarı çıkabilmesini sağlıyor.

    Dokuz yıllık çalışmanın ardından Japonya’da bulunan RIKEN Nishina Hızlandırıcı Temelli Bilim Merkezi’nden Kosuke Morita liderliğindeki bir ekip aşırı ağır 113 no’lu elementin üç atomunu yaratmayı başardı. Henüz adı olmayan bu istikrarsız elementin dev çekirdeğinde 113 proton ve 165 nötron bulunuyor.

    Film yapımcısı James Cameron’un tasarladığı denizaltı olarak bilinen 120 ton ağırlığındaki 7.3 metre uzunluğundaki Deepsea Challenger, Mart ayında dünyanın en derin yeri olan Pasifik’teki Mariana Çukuru’na indi.

    Hava sıcaklıklarının sık sık 38 C derecenin üzerine çıktığı Abu Dabi’de binaları serin tutmak zor bir iş. Güneş’in hareketlerine göre açılıp kapanan panjurlarla kaplı dış yüzeyiyle El Bahar Kuleleri’nde sıcaklığın yüzde 50’den fazlası dışarıda tutuluyor. Klima tüketimini de sınırlandıran bu teknikle kulelerin karbon emisyonu yılda 1750 ton civarında azaltılıyor.

    NASA daha önce Mars’a uzay aracı göndermişti ancak Ağustos ayında Gale Krateri’ne indirilen 1 ton ağırlığındaki Curiosity öncüllerinden 10 kat daha büyük. Ancak asıl ilginç olanı dünyanın dakika dakika takip ettiği indirilme operasyonu oldu.

    Lytro’nun geliştirdiği bu yeni fotoğraf makinesiyle fotoğrafı çektikten sonra birden çok noktaya odaklanarak mükemmel netlikte görüntüler elde etmek mümkün. Bu inanılmaz fotoğraf makinesi önümüzdeki yılın başında tüketicilerle buluşacak.

    iPhone 4S devrim niteliğinde birçok özellikle birlikte geldi ancak muhtemelen Siri aralarında en dikkat çekici olanıydı. Sanal bir asistanla konuşarak hatırlatma notları oluşturabilir, SMS gönderebilir, internette arama yapabilir, toplantılar planlayabilirsiniz.

    Intel’in geliştirdiği bu üç boyutlu mikroişlemcilerle geleceğin bilgisayarları hem boyut olarak hem de enerji tüketimi olarak bugünkülerin kat kat altında olacak. İlk bilgisayarlardan bugünkü noktaya 60 yıl gibi bir sürede geldiğimiz düşünüldüğünde önümüzdeki dönemde zamanın çok daha hızlı ilerleyeceğini söylemek mümkün.

    Twitter kişisel iletişimden medyaya birçok alanı değiştirdi. Sırada borsa var. Indiana Üniversitesi ile Manchester Üniversitesi’nden uzmanların yaptığı bir araştırmaya göre Twitter kullanıcılarının genel ruh haline bakarak borsadaki hareketleri takip etmek mümkün.

    Bir bilgisayar uydudan alınan görüntüleri bir masanın üzerindeki kum yığınına yansıtıyor. Renk kodları kumu ellerinizle nereye taşıyacağınıza, nereleri tümsek nereleri çukur yapacağınıza işaret ediyor. İşiniz bittiğinde ortada neredeyse yüzde 10 tutarlı bir topografik harita çıkıyor. Bu harita uzaktan bakıldığında hologram gibi görünüyor.

    TIME dergisinin seçmiş olduğu, acikinovasyon.com kaynaklı bu haberimizi buluş ve icatlarla ilgilenen girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!

    Solucan Dışkısından Organik Gübre Üretti, Yıllık 5 Milyon TL Kazanıyor!

    $
    0
    0

    Rusya'dan 30 bavulun içinde getirttiği Kırmızı Kaliforniya solucanlarının dışkısından organik gübre üretimine başlayan Burdurlu girişimci Mehmet Aksoy, bugün 18 tesiste sayısı 200 milyara ulaşan solucanla yıllık 5 milyon liranın üzerinde ciro yapıyor.

    Burdur'da organik gübre konusunda faaliyet gösteren firmanın Genel Müdürü Mehmet Aksoy, AA muhabirine, yaklaşık 5 yıl önce Rusya'dan Kırmızı Kaliforniya adıyla bilinen lumbricus rubellus cinsi solucanları getirdiklerini ve organik gübre üretimine başladıklarını kaydetti. Yüzde 100 organik gübrenin bitkisel ve hayvansal organik atıklarla beslenen solucanların dışkısından elde edildiğini belirten Aksoy, ''Bu gübre görünüş olarak siyah toprağa benzer ve itici bir kokusu yoktur. İçeriğinde bitkinin gelişimi için gereken bütün enzimler, toprak antibiyotikleri, vitaminler, büyüme hormonları ve humik maddeler vardır. Kesinlikle hastalık yapıcı maddeler, parazit yumurtaları yoktur ve ağır metaller içermez'' dedi.

    İthalat İzni Alamadı, Solucanları Turistik Geziye Çıkardı

    Solucan gübresi üretimine başlama hikayesini anlatan Aksoy, 14 yıl Rusya'da çalıştığını ve ailevi nedenlerden dolayı Türkiye'ye dönmek zorunda kaldığını söyledi. Aksoy, 5 yıl önce bir Rus arkadaşının bir gün elinde bir bavul solucanla Antalya'ya kendisini ziyarete geldiğini dile getirerek, şöyle devam etti: Rus arkadaşım (Türkiye'de ortak iş yapalım, emekliliğimi Türkiye'de geçirmek istiyorum) dedi. (Ne yapalım) derken, bir gün elinde bir valiz solucanla geldi. (Bu solucanların gübresi Rusya'da çok popüler, bunlar Burdur'da yaşar mı, bir bakalım) dedi. İki yıl boyunca evimin bodrumunda solucanları yetiştirdim. Üretim başarılı olunca Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına solucan ithalatı için müracaat ettik. Bakanlık ithalata izin vermedi. 9 ay boyunca uğraştık, her türlü belgeyi götürdük, solucanların hastalık taşımadığına dair raporları gösterdik. En sonunda Bakanlık (2 ay boyunca karantinaya alırım) dedi. Bunlara yem verilmezse ölürler. Yurt dışından timsah bile ithal edebiliyorsunuz ama solucan getiremiyorsunuz.

    Bakanlık ithalat izni vermeyince Rusya'daki arkadaşla Antalya'da tatil turu ayarladım. Böylece 30 valizde 500 bin solucanı turistik yolcuların bavullarında getirttim diyen Aksoy, bu şekilde işe başladık. Solucanlar çok hızlı ürüyor, ilk başlağında 3 sıram vardı, şimdi İstanbul, Balıkesir, Aydın, Fethiye, Denizli, Ankara, Samsun, Malatya, Kayseri, Adana, Mersin, Burdur ve Konya'da 18 çiftlikte 200 milyara yakın solucanım var. Sadece Burdur'da 80 milyar solucanım bulunuyor. 3 bin metrekare alanda solucan gübresi üretiyoruz diye konuştu.

    2014 Yılı Sonuna Kadar Satacak Ürünleri Kalmadı

    Aksoy, Yaklaşık 200 milyar solucanla aylık 300 ton civarında katı gübre üretiyoruz. 2014 yılı sonuna kadar satacak ürünümüz kalmadı, çıkacak ürünün tamamı satıldı. Katı gübrenin kilogram fiyatı 1 lira ile 2,5 lira arasında değişiyor. Sulu gübrenin litre fiyatı ise 50 lira. Çıkacak ürünlerimiz de satıldı, stokta ürünümüz yok diye konuştu.

    Solucan gübresinin bitkilerde yüzde 10 ile yüzde 77 arasında değişen oranlarda ürün artışı sağladığını dile getiren Aksoy, özellikle silajlık mısır ve şalgam, turp, pancar gibi köklü bitkilerde çok ciddi üretim artışı sağladığını bildirdi. En önemli müşterilerinin çay üreticileri olduğunu, zeytin, ayçiçeği, mısır, üzüm, biber ve domates üreticilerinin de solucan gübresine ilgi gösterdiğini anlatan Aksoy, solucan gübresinin etkisinin yaklaşık 3 yıl sürdüğünü kaydetti. 

    Gelen Siparişlere Göre Yem Veriyor

    Türkiye topraklarında bulunan solucanların normalde yediklerinin ancak yüzde 10'unu çıkarttığını, Kırmızı Kaliforniya solucanlarının aşırı obur olduğunu ve yediklerinin yüzde 90'ını dışkı olarak çıkardıklarını belirten Aksoy, solucanların ana yeminin ise büyükbaş hayvan gübresi olduğunu söyledi. Aksoy, büyükbaş hayvanların güblerini ve bitkisel atıkları aldıklarını fermantasyon alanında ıslatarak çürüttüklerini, kuruduktan sonra elekten geçirerek solucanlara verdiklerini ifade etti. Solucanların haftada bir kez beslendiğine dikkati çeken Aksoy, 1 milyar solucana haftada yaklaşık 800 kilogram yem veriyoruz. Solucanlar yediklerinin yüzde 90'ını dışkı olarak çıkartıyor. Aslında bunu 3 günde de yiyebilirler. Gelen siparişlere göre yem miktarını belirliyoruz diye konuştu. Solucanları meleklerim diye sevdiğini anlatan Aksoy, Tamamen zararsız canlılar. Onlar benim bayram tatili, yıllık izin bilmeyen işçilerim. 7 gün 24 saat, gece gündüz itiraz etmeden sessiz sakin çalışırlar. Onlarla çok mutluyum ifadesini kullandı. 

    Yurtdışından Talep Yağıyor

    Aksoy, bugün ABD gibi gelişmiş ülkelerin kimyasal gübreyi büyük oranda terk ettiğini ve organik gübreye geçtiğini söyledi. Oldukça talep geldiğine işaret eden Aksoy, Solucan gübresi için yurt dışından da talep yağıyor. Almanya istiyor, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Libya ile anlaşma yapmak üzereyiz dedi.

    Solucan Doğanın Dengesi

    Türkiye'de yılda 7 milyon tona yakın kimyasal gübre tüketildiğini, topraktan daha çok verim almak isteyen çiftçinin çok fazla kimyasal gübre kullandığını, bunun da toprakları, hatta yeraltı sularını bile kirlettiğini vurgulayan Aksoy, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının organik gübreyi teşvik etmesi gerektiğini dile getirdi. Doğanın dengesi ve topraklar için solucanların çok önemli olduğunu ifade eden Aksoy, Solucanlar hiçbir şekilde hastalık taşımıyor. Ağır metaller, kalıntılar aklınıza ne gelirse solucan alıyor. Solucan doğanın dengesi aslında ama biz kimyasal gübre kullanarak solucanları ve toprak için faydalı diğer canlıları öldürüyoruz, bu da doğal döngüyü kırıyor diye konuştu. Çiftçilere yüzde 100 organik solucan gübresi kullanmaları tavsiyesinde bulunan Mehmet Aksoy, Bir inek günde ortalama 30 kilogram dışkı çıkartıyor, 20 litre süt veriyor. 20 litre süt 14 lira ediyor, 30 kilogram dışkı 15 kilogram solucan gübresine dönüşse 2 liradan satsa 30 lira oradan para kazanır diye konuştu.

    Yeni Ürünler Araştırılıyor

    Solucan gübresinin faydaları konusunda bazı üniversitelerle ortaklaşa Ar-Ge çalışmaları yaptıklarını, şu ana kadar 2 milyon liranın üzerinde bir kaynağı Ar-Ge için harcadığına dikkati çeken Aksoy, halen kozmetik üzerine araştırma yaptıklarını, yara yanık tedavisinde kullanılan bir de krem yapıldığını söyledi. Aksoy, Yara, yanık kremi için patent mürcaatını yaptık, bir de solucan likörü ürettik dedi. Solucanların ağır metalleri yok ettiğini ifade eden Aksoy, Rusya'da nükleer santral tesisleri yakınında tarım yapılan yerlerde solucan gübresi kullanıldığını sözlerine ekledi.

    Başarısı için Mehmet Aksoy'u tebrik ediyor, AA kaynaklı bu ilginç başarı hikayesi haberimizi tarımla ilgilenen girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!

    Yeni Fikirler Üretebilmeniz İçin 30 Faydalı Yöntem!

    $
    0
    0

    Hepimiz fikir üretmek, çığır açmak isteriz veya en azından hayatımızı kurtarmaya, değer oluşturmaya çalışırız. İşte size fikir üretebilmeniz için 30 yol sunuyoruz. Uygulamaya başlayabilirsiniz. Hepsi çok basit.

    1. Liste yap: Hayatındaki işlerini planla, yaptıklarını yaz. Plansız iş yapma.
    2. Her yere notebook’la git: Bu bilgisayar da olabilir, elinizde veya çantanızda ufak bir not defteri de olabilir. Çünkü bir kalem ve kağıt hayat kurtarabilir.
    3. Deneme yazılar yaz: Blog yaz, günlük tut veya aklındaki bir konuyla ilgili bir kağıda makale yaz. Bunu diğer insanlarla paylaş.
    4. Bilgisayar’ından uzaklaş: Zaman zaman mola verin, hatta bir pazar gününde bilgisayarınıza hiç bakmayın, sahilde bir kahve için.
    5. Kendini hırpalama: Gününün 25 saati çalış ama kendini hırpalama, kısacası işini bitiremeyip mesaiye kalan insanlardan olma. İşlerini zamanında yap ama sakin yap.
    6. Mola ver:Çalışırken bir 10 dakika hava almak iyi olur. Molalarınızı twitter, facebook, instagram’a bakıp geçirmeyin. Dışarı çıkın.
    7. Doğayı gez: En iyi ne zaman gideceğinizi kendiniz bilirsiniz. Mutlaka ormana gidin. Tek kural, kaybolmayın :)
    8. Kahve iç: Bir iş toplantısında artık çay istemekten vazgeçin, kahve isteyin. Çalışma masanızda da bir kahve bardağı olsun.
    9. Müzik dinle: Müzik dediysek damar demedik. Yabancı soundtracklar olabilir, veya enerji veren parçalar olabilir. Aşk şarkıları dinleyerek kendinize kötülük etmeyin.
    10. Açık ol: Gerçek rengini göstermekten korkma.
    11. Akıllı insanlarla takıl: Artık bırakın size faydası olmayan insanları. Telefon listenizden, facebook arkadaşlarınızdan vs… size faydası olmayan arkadaşlarınızı silebilirsiniz. Çünkü onlar arkadaşınız değildir. Arkadaş dediğin, DEĞER KATAR.
    12. Geri bildirim al: Bu konuyla ilgili en iyi açıklamayı yapması için sözü Hürriyet İK yazarı Burcu Özçelik’e bırakıyorum. burcuozcelik.wordpress.com/2013/09/24/kulturumuzde-yok
    13. İşbirliği yap: Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Tek başına 1 mil yol gideceğine 2 kişi 4 mil yol al. İşiniz veya projenizle alakalı tek başınıza kahraman olmayan çalışmayın.
    14. Asla Vazgeçme: Açıklama yeterli sanırım. ASLA VAZGEÇME. Hem de umutların bittiği anda VAZGEÇME.
    15. Sürekli dene: Yeni bir şeyler deneyin. Bazen alanınızın dışına çıkıp bilimle ilgilenin, ufak deneyler yapın.

    16. Hata yapmana izi ver: Hata yapmaktan korkuyoruz. Ve kültürümüzde insanlar ne der duygusu var. Bırakın istediklerini desinler. Sen sadece yoluna bak.
    17. Yeni yerlere git: Seyahat edecek gücünüz olmayabilir ama bu hafta sonu kahvenizi beşiktaşta değil de emirgan sahilinde için. Veya bir hafta sonunda çok düşük maliyetlere komşu şehrinize gezmeye gidin. İyi fikir.
    18. Şükret:Şükretmesini bilin. Ne kadar yol aldığını görmek için senden geride olanlara, nereye varmak istediğini görmek için de senden ileridekilere bak.
    19. Bolca dinlen: Gece kafanızı yastığa koyduğunuzda telefonunuza artık bir kenara bırakın, kendinize dinlenme saatler, ayarlayın ve o saatlerde hiçbir iş yapmayın. Sadece dinlenin. Müzik bile dinlemeyin.
    20. Risk al: Evet sanırım risk almadan hiçbir şey olmuyor. Bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum çünkü bende bir eğitim almak için param yokken kredi çekerek risk aldım. Risk almak demek illa direk 100 bin TL borca girmek demek değil, kendi çapınızda ufak riskler alarak kendinizi bu konuda geliştirebilirsiniz. Risk almadan bir adım ileriye geç gidersin.
    21. Kuralları ihlal et: Başkasının özgürlük sınırlarının içine girmeyecek ve çevrenize zararı olmayacak şekilde, kuralları belli çerçevelerde ihlal et.
    22. Zorlama: Asla Vazgeçme demiştik ama olmuyorsa da çok zorlama. Çünkü yapılması gereken yeni fikirler var.
    23. Sözlük oku: Yeni yeni kelimeler öğrenin. Toplum içerisinde veya seminerde birilerine bir şeyler anlatırken “şey” kelimesi yerine direkt o kelimeyi söyleyin. Ör: O çocuk o konuda çok şey yaa… O çocuk o konuda çok fütüristik…
    24. Bir çerçeve oluştur: belli bir çerçeveniz olsun, masanızın veya ofisinizin duvarında yapacaklarınızın, fikirlerinizin notlar halinde tutulduğu çerçeveniz olsun.
    25. Başka birinin mükemmeli olmaya çalışma: Kendi çizgilerin olsun. Birilerinden mutlaka hayatına örnekler alacaksın ama onların mükemmeli olma. Kendin ol.

    26. Fikir geldiğinde hemen yaz: Yanında her zaman ufak bir not defteri ve kalemin olsun. Söz uçar, yazı kalır.
    27. Çalışma ortamını temizle: Evinizde, ofisinizde çalışma masanız düzenli olsun. En azından neyin nerede olduğunu bilin. Zaman zaman elinize bez alın, masanızı silin
    28. Eğlen: Eğlenmeni asla ihmal etme. Komik bir sinema filmine gidebilirsin, arkadaşlarınla bir araya gel ve kendinizi eğlendirici işler yapın.
    29. Gülümseyin: En zor anlarınızda bile yüzünüzden gülümseme eksik olmasın. İlkokuldaki “Neşeli ol ki genç kalasın…” parçasını hatırlayanlarınız vardır sanırım.
    30. İşlerinizi tamamlayın: Başladığınız bir işi bitirin. Hatta hayatınızda bunları bunları bitirdiğim dediğiniz işler olmalı.

    E-girisim kaynaklı alıntı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!

    JCI Yaratıcı Genç Girişimci Yarışması (CYEA) Kazananları Belli Oldu!

    $
    0
    0

    Yaratıcı fikirlerini başarıyla hayata geçiren ve fark yaratan girişimcileri ödüllendiren CYEA Türkiye ödülleri 7 Ekim, Pazartesi günü Dedeman Hotel’de düzenlenen törenle sahiplerini buldu. JCI Türkiye tarafından JCI Kadıköy Şubesi ev sahipliğinde Para Dergisi işbirliği ve Türk Telekom’un desteği ile gerçekleştirilen yarışma bu yıl dördüncü kez düzenlendi. Tüm dünyadaki müzik endüstrisini tek çatı altında toplamayı amaçlayan müzik network’ü Giggem.com başarısı ile birincilik ödülünü kazandı. İş Seyahati nedeniyle San Francisco’da bulunan Emir Turan’ın yerine ödülü Giggem Teknoloji Direktörü Cihan Kavi aldı.

    Bir sosyal network olarak çalışan Giggem’e herhangi bir kullanıcı (müzisyen, grup, şarkı yazarı, menajer veya yapımcı) üye olup kendilerine özel olarak dizayn edilmiş profillerine müzik kariyerlerine ve ihtiyaçlarına dair bilgilerini girebiliyor. Giggem'in özel algoritmaları bu profili analiz edip kişiyi anında ona en uygun kişilerle eşleştirmeye başlıyor. Giggem'de ayrıca "Audition" bölümü de yer alıyor. Böylece grupların online olarak potansiyel grup üyelerinin performanslarını görüp değerlendirerek seçim yapabilecekleri bir özellik de sunuluyor. Audition platformu, seçmelerin gerçek hayattaki şekil ve aşamaları dikkate alınarak dizayn edildi. Ancak gerçek hayatta çok zorlu ve uzun süren bu değerlendirme süreci Giggem' in Audition ları ile çok daha verimli ve kısa sürelerde hem de online olarak gerçekleştirebilir hale geliyor.Web sitesi için giggem.com'u ziyaret edebilirsiniz.

    CYEA ikincilik ödülünü, şimdiye kadar 5 oyun ve 9 prototipten oluşan oyun kataloğu üreterek toplam 750.000 kişiye ulaşmayı başaran Gripati Teknoloji Hizmetleri kurucularından Doğukan Erenel kazandı. Apple App Store için çıkartılan ivmeölçer temelli el hareket tanıma kullanan ilk oyun olan Nanbazu’nun yaratıcı Gripati’nin ürettiği bir diğer oyun olan "Dolmuş Driver İstanbul" günlük yaklaşık 50.000 kişi tarafından indiriliyor. Oyun ayrıca Türkiye App Store'unda 3 hafta boyunca 1. sırada kalmayı başardı. Web sitesi için gripati.com 'u ziyaret edebilirsiniz.

    Üçüncülüködülünü kazanan We Dream ekibinden Alper Derinboğaz, klasik anlamda reklamın ötesinde, teknoloji ve mimarlığı bir araya getirerek insanların birebir deneyimleyebileceği özgün mekanlar sunmayı hedefliyor. Markaların veya kurumların bilgi kirliliği yaratmadan kullanıcı ile iletişime geçebilmenin pozitif bir yolunu kullanmasını amaçlayan We Dream'in sunduğu deneyimler göze hitap etmenin yanı sıra bütün duyular ile ilişki kurmayı amaçlıyor. Web sitesi için  wedream 'ı ziyaret edebilirsiniz.

    Creative Business Cup’ın ilk Türkiye Finalisti Giggem.com Oldu

    JCI Türkiye bu yıl CYEA 2013 kapsamında bir ilki gerçekleştirerek Avrupa’nın önde gelen girişimcilik yarışmalarından birini Türkiye’ye getirdi. Bu yıl ilk kez Türkiye’de de düzenlenen Creative Business Cup’ın Türkiye birincisi de Giggem.com oldu. CYEA ödül töreninde Creative Business Cup birincilik ödülünü de kucaklayan Giggem, Global Girişimcilik Haftası’nın dünyadaki resmi etkinliklerinden olan ve Danimarka İş ve Büyüme Bakanlığı tarafından düzenlenen yarışmada ülkemizi temsil edecek. 40 ülkenin katıldığı ve 18 - 20 Kasım 2013 tarihlerinde Kopenhag’da yapılacak olan ödül töreninde Giggem.com uluslararası finali kazanırsa para ödülü ile ekstra ödüllerin de sahibi olacak.

    Creative Business Cup Yaratıcılık” kriteri baz alınarak mimarlık, müzik, gastronomi, reklam, tasarım, içerik üretim, film ve video, radyo - TV, kitap – basın yayın ile güzel sanatlar - el sanatları gibi 12 farklı sektördeki girişimcileri hedefliyor. Şirketini en az 1 yıl önce kurmuş 18 - 40 yaş arası girişimcilerin katılabildiği yarışma alanındaki en prestijli organizasyonlardan biri olma özelliğini taşıyor.

    Yaratıcı Genç Girişimciler Yarışması'nda ödül alan tüm girişimcileri tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

    Haberimizi genç girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!

    Girişimciler, Yenilikçi Teknolojiler ve Buluşlar Fuarı Sizleri Bekliyor!

    $
    0
    0

    Bu yıl ikincisi düzenlenen İnovasyon Türkiye "Yenilikçi Teknolojiler ve Buluşlar" Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerine kapılarını açtı. Fuarı 27 Ekim 2013 18:00'a kadar ziyaret edebilirsiniz.

    850 yeni buluşun sergilendiği fuarın açılışını, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Davut Kavranoğlu, Güney Kore Bilim ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Park Hang Sık, Norveç Bilim Konseyi Başkanı Arvid Hallén, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak ve Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip Asan ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi yaptı.

    Açılış töreninde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Davut Kavranoğlu, hükümet olarak Ar-Ge’ye son derece büyük önem verdiklerine dikkat çekerek, “Hedeflediğimiz ihracat rakamlarını yakalamak için teknolojiye önem vermeliyiz. Ülkemizde büyük teknoparklar kuruluyor. Bugün 40'tan fazla teknoparkımız var. Binlerce araştırmacı şirket orada faaliyet gösteriyor” dedi.

    Yüzlerce buluşun sergilendiği 2. İnovasyon Türkiye, Yenilikçi Teknolojiler ve Buluşlar Fuarı’nda merdiven çıkan bavul, otomatik karıştırıcı tencere, görüntü oynatabilen tepsi, otomatik çivili oto lastiği, kendinden ışık veren asfalt, bitlenmeyi engelleyen toka, kendini soğutan ısı yalıtımlı saksı, bebek yıkama cihazı, görme engelliler için oyuncak, anne sütlü emzik, kedi tuvaleti, çift kollu hareketli rimel, uzay koltuk gibi patenti alınmış 850 proje bulunuyor.

    TÜBİTAK’ın en son teknolojik projelerini büyük bir stantla sergilediği fuara, 36 üniversite de üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde araştırıp geliştirdiği projeleriyle katılıyor.

    2. İnovasyon Türkiye, Yenilikçi Teknolojiler ve Buluşlar Fuarı hakkında detaylı bilgi için www.inovasyonturkiye.comweb adresini ziyaret edebilir, fuarı gezmek için kaydınızı buradan yapabilirsiniz.

    Dün açılan 2. İnovasyon Türkiye Fuar 24-27 Ekim tarihlerinde 10.00-18.00 arasındaücretsiz olarak ziyarete açık olacak. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!

    Türk Hava Yolları ile Etohum'dan Ortak Yatırım Projesi: Invest On Board!

    $
    0
    0

    Türk Hava Yolları, yatırımcıları uçuş sırasında özenle seçilmiş girişimcilik fikirleri ile buluşturacak olan yeni uygulaması Invest on Board’ı duyurdu.

    Invest on Board ile Türk Hava Yolları Business Class’ta seyahat eden yolcular, uçuş sırasında gelecek vaat eden projeleri birinci ağızdan dinleme imkanı buluyor. Uçak içi eğlence sistemi Planet içerisine yerleştirilen girişimlerin sunumlarını, yolculuk boyunca izleme olanağına sahip oluyorlar.Koltuklarda bulunan ekranlar üzerinden girişim fikirlerini izleyebilen yolcular, girişim fikirlerinin sahipleri ile iletişime geçme fırsatı elde ediyor.

    Şu anda hali hazırda bazı girişimlerin videolarının yer aldığı Invest On Board platformu, yeni başvuruları etohum aracılığıyla kabul ediliyor. Girişimler böylece kendilerini potansiyel yatırımcılara ve THY ile Business Class uçan tüm yolculara tanıtma imkanına kavuşuyor.

    Etohum işbirliği ile hayata geçen uygulama yatırımcılarla potansiyeli yüksek girişimleri bir araya getirmeyi amaçlıyor. Girişimci adaylarının uygulamaya katılıp yatırımcılara fikirlerini tanıtabilmeleri için Invest on Board web sitesi www.investonboard.com ya da www.etohum.comaracılığı ile başvuruda bulunabiliyor.

    Invest on Board’da dahilinde yatırımcılara sunulacak olan girişim fikirlerinden bazıları:

    • Clover Game Studio
    • Dekoreko
    • Ehil
    • EvAlalım
    • GaniPara
    • İndirdik
    • ShopKrowd
    • Pembe Panjur
    • Userspots
    • Zumbara

    Yatırımcıları yaratıcı iş fikirleri ile buluşturan ve girişimcilere de fikirlerini tanıtma fırsatı sunan Invest on Board projesini hayata geçiren Etohum ve THY’yi kutluyor, girişimci ve yatırımcı takipçilerimize başarılar diliyoruz.

    Siz de girişiminiz Invest on Board'la kanatlansın isterseniz, hemen tıklayın, başvurunuzu gönderin. Haberimizi girişimci ve yatırımcı okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!

    Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışmasının 2013 Kazananları Belli Oldu!

    $
    0
    0

    9 Kasım 2013 tarihinde gerçekleştirilen YFYİ Finali; üniversite öğrencileri, akademisyenler, iş adamları, girişimciler, profesyoneller, kamu görevlileri ve yatırımcılardan oluşan çok geniş bir kesimin katılımı ile gerçekleştirildi.

    Genç girişimcilerin teknoloji tabanlı projelerini hayata geçirmesine destek olan Yeni Fikirler Yeni İşler’in 2013 yılı dönemi görkemli bir final organizasyonu ile tamamlandı. ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen organizasyon ile ödüller sahiplerini buldu.

    Genç girişimcilerden gelen 1071 iş fikri başvurusu arasından yapılan titiz elemeler sonucunda finale kalmaya hak kazanan 11 projenin yarıştığı tören, katılımcıların yoğun ilgisine sahne oldu. Girişimcilerin yaptıkları sunumlar sonrasında jüriler ödül sahiplerini belirledi:

    100 BİN TL’lik büyük ödüllerden; Elginkan Vakfı Büyük Ödülü’nü Prz Biyoteknoloji takımı, Turkcell Büyük Ödülü’nü Biyomekanik takımı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı Büyük Ödülü’nü Lazersan Elektronik takımı aldı.

    25 Bin TL’lik özel ödüllerden; OSTİM Özel Ödülü’nü Orion takımı, DenizBank Özel Ödülü’nü Easy Guitar takımı, Aselsan Özel Ödülü’nü Fonksiyonel Yüzeyler takımı ve Çalık YEDAŞ Özel Ödülü’nü ise Deeblab takımı aldı.

    10 Bin TL’lik ikincilik ödüllerinden; Savunma Sanayii Müsteşarlığı İkincilik Ödülü’Orion takımı ve Turkcell İkincilik Ödülü’nü Lazersan Elektronik takımı aldı. Ayrıca OSTİM tarafından ayrıca ödüllendirilmek istenen Z5 Team takımı da 10 Bin TL’lik OSTİM Jüri Özel Ödülü’nü almaya hak kazandı.

    ODTÜ Teknokent’in kazanan finalistlere desteği sadece girişim sermayeleri ile de kalmadı. Büyük ödülü kazanan girişimciler, ODTÜ Teknokent bünyesinde ücretsiz olarak 2 yıl süreyle ofis alanına sahip olabilecek ve bu sürede sürekli mentorluk desteğinden yararlanabilecek.

    İş bulan değil, iş kuran mezun” ilkesini benimseyen Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile Türkiye’nin ilk, en büyük ve lider teknoparkı ODTÜTeknokent’in güçlü paydaşlarının destekleri ile düzenlediği Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması, genç girişimcilerin yenilikçi fikirlerini işe dönüştürme hayalini bu yıl da gerçeğe dönüştürdü.

    Yeni Fikirler Yeni İşler 2014başvuruları18 Kasım 2013 tarihinde yani bugün başladı ve 2014 yılında yeni girişimcilerin yeni fikirlerini gerçeğe dönüştürme imkanı sağlayacak.

    Yeni Fikirler Yeni İşler 2014 başvurunuzu yapmak ve 2013 kazanan girişimcileri hakkında detaylı bilgi edinmek için www.yfyi.com sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    ⇒ Bu haberimizi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberlerimizi kaçırmayın!
    Viewing all 47 articles
    Browse latest View live